Peygamberlerin, onların vârisleri olan İslam büyüklerinin en önemli özelliklerinden birisi de, çok merhametli olmaları idi. Resûlullahın mübârek yüzü Uhud Gazâsında yaralanıp, mübârek dişi kırılınca, Eshâb-ı kirâm çok üzülmüşlerdi. "Duâ et, Allahü teâlâ, cezalarını versin" dediler. Peygamber efendimiz "La'net etmek için gönderilmedim. Hayır duâ etmek için, her mahluka merhamet etmek için gönderildim" buyurdu. Sonra da şöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Bunlara hidâyet ver. Tanımıyorlar, bilmiyorlar." Musa aleyhisselama cenab-ı Hak sordu: "Ya Musa, sana Peygamberlik vermeme sebep olan şeyi biliyor musun?" Musa aleyhisselam hayır, dedi. Hak teâlâ buyurdu ki: "Sen bir gün koyun bekliyordun. Bir koyun sürüden ayrılarak kaçtı. Sen onu sürüye katmak için arkasından yürüdün. Bir hayli yol gittin. Hem sen ve hem de koyun yoruldu. Nihayet koyunu yakaladığın zaman, koyunu tutup şöylece hitab eyledin: Ey koyun, ne zorun vardı da, böylece hem kendini ve hem de beni zahmete soktun ve her ikimizi de yordun? Halbuki, o anında son derece yorgun ve hiddetli idin. İşte, o hiddetli ve gazablı zamanında hırsını yenip rıfk ile yani güzellikle muamele ettiğin için, sana Peygamberlik derecesini ihsan eyledim." Ebu Abdullah Ahmed Makkari hazretleri buyurdu ki: "Fütüvvet demek, gücendiğin kimseye iyilik etmek, sevmediğine ihsanda bulunmak ve sıkıldığın kimseye güler yüzlü olmaktır." İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: "Allahü teâlânın, bir kuluna, çok kimsenin ihtiyâçlarını sağlamasını nasîb etmesi, çok kimsenin ona sığınması, bu kul için pek büyük bir ni'mettir, bu kuluna büyük ihsân etmiş olur. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Müslümanlar her zaman birbirlerine merhametli olmalıdır. Merhamette, tıpkı bedenin uzuvları gibi olmalıdır. Nasıl ki, bedenin herhangi bir uzvu rahatsızlandığında bütün uzuvlar perişan oluyor, hasta olan uzuv iyileşince rahatlıyorsa Müslümanlar da, biri rahatsız olduğunda, diğerleri bu rahatsızlıktan kurtuluncaya kadar rahatsızlık duymalıdır." Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr