Mesafe ne kadar uzaksa!

A -
A +

Übey ib­ni Kâ'b haz­ret­le­ri an­la­tır: En­sar­dan bi­ri var­dı. Evi mes­ci­de on­dan da­ha uzak olan bir kim­se bil­mi­yo­rum. Bu­na rağ­men hiç­bir na­ma­zı ka­çır­mı­yor­du. Ken­di­si­ne: -Keş­ke bir mer­kep sa­tın al­san! Ka­ran­lık ve sı­cak gün­ler­de ona bi­ner­din? de­nil­di. O ise; - Evi­min mes­ci­de ya­kın ol­ma­sı be­ni se­vin­dir­mez. Ben mes­ci­de ge­lip gi­der­ken at­tı­ğım her adı­ma se­vap ya­zıl­ma­sı­nı is­ti­yo­rum, de­di. Bu­nun üze­ri­ne Re­sû­lul­lah sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem; "Al­la­hü teâ­lâ bun­la­rın hep­si­nin se­va­bı­nı se­nin için bir ara­ya top­la­dı" bu­yur­du. Ebû Mû­sa ra­dı­yal­la­hü anh'dan ri­va­yet edil­di­ği­ne gö­re, Re­sû­lul­lah sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem şöy­le bu­yur­du: "Şüp­he­siz na­maz­dan en çok se­vap ka­za­na­cak in­san­lar, uzak me­sa­fe­ler­den ca­mi­ye yü­rü­ye­rek ge­len­ler­dir. Na­ma­zı imam­la bir­lik­te kıl­mak için bek­le­yen kim­se­nin se­va­bı, na­ma­zı tek ba­şı­na kı­lıp son­ra uyu­yan kim­se­den da­ha bü­yük­tür." Câ­bir ra­dı­yal­la­hü anh an­la­tır: Be­nî Se­li­me, mes­ci­din ya­kı­nı­na ta­şı­nıp yer­leş­mek is­te­di­ler. Bu ar­zu Pey­gam­ber sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­le­me ula­şın­ca, on­la­ra: "Ey Se­li­me oğul­la­rı! Yurt­la­rı­nız­dan ay­rıl­ma­yı­nız ki, adım­la­rı­nı­za se­vap ya­zıl­sın" bu­yur­du. On­lar da, yer­le­rin­den ay­rıl­ma­ya­cak­la­rı­nı bil­dir­di­ler. Ebû Hü­rey­re ra­dı­yal­la­hü anh'dan ri­va­yet edil­di­ği­ne gö­re, Re­sû­lul­lah sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem; "Si­ze, Al­lah'ın ken­di­siy­le gü­nah­la­rı yok edip, de­re­ce­le­ri yük­sel­te­ce­ği ha­yır­la­rı ha­ber ve­re­yim mi?" bu­yur­du­lar. Es­hâb; "Evet, yâ Re­sû­lal­lah!" de­di­ler. Re­sûl-i ek­rem; "Güç­lük­ler de ol­sa ab­des­ti gü­zel­ce al­mak, mes­cid­le­re doğ­ru çok adım at­mak, bir na­ma­zı kıl­dık­tan son­ra öte­ki na­ma­zı bek­le­mek. İş­te ri­bâ­tı­nız, iş­te bağ­lan­ma­nız ge­re­ken bu­dur" bu­yur­du­lar. Yi­ne bu­yur­du­lar ki: "Ka­ran­lık ge­ce­ler­de mes­cid­le­re yü­rü­ye­rek gi­den kim­se­le­re, kı­ya­met gü­nün­de tam bir nu­ra ka­vu­şa­cak­la­rı­nı müj­de­le­yi­niz." Pey­gam­ber efen­di­miz, "Cen­net bah­çe­le­ri­ne uğ­ra­dı­ğı­nız za­man bol bol yi­yip, içi­niz" bu­yur­du­ğun­da, Es­hâb-ı ki­râm, "Cen­net bah­çe­si ne­re­si­dir?" di­ye sor­du­lar. Pey­gam­ber efen­di­miz "Mes­cid­ler­dir" bu­yur­du. Yi­yip iç­mek na­sıl olur, di­ye sor­duk­la­rın­da, "Süb­hâ­nal­la­hi vel­ham­dü lil­lâ­hi ve lâ ilâ­he il­lal­la­hü val­la­hü ek­ber, de­mek­tir" bu­yur­du. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.