Bir nimete kavuşma imkânı olduğu halde, Müslüman kardeşlerinin bu nimete sahip olmamaları sebebiyle o nimeti kullanmamak da güzel bir sabırdır. Bir namaz sonrasında, Resulullah efendimize bir sepet içinde hurma ikram edilerek, "Ya Resulallah mevsimin ilk hurmasıdır, buyurun!" denildi. Efendimiz, sepetteki hurmalara bakıp, "Komşularımız şimdi hurma yemeye başladılar mı?" diye sordular. Hayır başlamadılar, şeklinde cevap verildi. Sonra getiren kimse şu izahatı yaptı: "Henüz kimsenin bahçesinde hurma olgunlaşmadı. İlk hurma bizim bahçede olgunlaşır. Hiç kimse tatmadan önce sizin tadmanızı istediğim için size getirdim." Resulullah efendimiz, hurmaya ellerini sürmediler. Sokakta oynamakta olan çocukları işaret ederek, "Şu çocuklara verin bunları!" buyurdular. Sordular: "Ya Resulallah, haram olma şüphesinden dolayı mı, yemediniz?" Şöyle cevap verdiler: "Bundan dolayı değil. Ben komşularımızın yemedeğini yemek istemem, komşularımızın giymediklerini giymek istemem. Ne zaman ki, hurma çoğalır, herkes yemeye başlar, işte o zaman ben de herkes gibi herkesle beraber yerim" buyurdular. Sehl bin Abdullah hazretlerine sabır sorulduğunda, sabrın dört şekilde olduğunu bildirerek buyurdu ki: 1. Musibetlere sabır, 2. İbâdetleri yapmaya devâm etmekte sabır, 3. İnsanların eziyetlerine karşı sabır, 4. Fakirliğe sabır. Musibetlere sabrettiğin zaman ecir ve sevâba kavuşursun. Tâate (ibâdetleri yapmaya, sabrettiğin zaman, Allâhü teâlâdan yardım bulursun, insanların eziyetlerine sabrettiğin zaman, insanlar seni sever. Fakirliğe sabrettiğin zaman, Hakkın rızâsına kavuşursun. Sabır; nefsi, arzu ve isteklerinden men etmektir." Hadîs-i kudsîde Allâhü teâlâ buyurdu ki: "Kim benim kazama rızâ göstermez, verdiğim belâya sabretmez ve ni'metlerime şükretmezse, benim yerimden ve göğümden çıksın. Kendine benden başka Rab arasın." Yahyâ bin Mu'âz buyurdu ki: "Hakîkî zâhid; dünyâyı terki, onu istemesinden ve muhafaza etmesinden daha fazla olan kimsedir." Zeynel'âbidîn Ali bin Hüseyn hazretleri buyurdu ki: "Bugün tâat husûsunda sabır göstermek, yarın âhirette azâba karşı tahammül etmekten çok daha kolaydır." Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr