Cemâleddîn Mahmûd Hulvî hazretleri buyurdular ki: "İhlâs, her şeyin Allahü teâlânın rızâsı için yapılması, amelin kabûlüne vesîle olan güzel düşünce (niyet) dir." Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri bütün işleri ihlâs ile, Allahü teâlânın rızâsı için yapmak lâzım olduğunu, bir misâl ile şöyle izâh ettiler: "Nişâburlu bir ilim talebesi ile bir tüccar yol arkadaşı oldular. Çok fakir olduğundan talebenin ayakkabısı yoktu. Yalın ayak yürürken, tüccar bir çift ayakkabı verdi. Sonra tüccar, talebeye ikide bir; "Ey talebe! Yolun düzgün yerinden yürü... Sivri taşlara basma... Ayaklarını sürüme... Dikenli yerlerden gitme.. Ayakkabıyı eskitme..." diye tembih ediyordu. Bu tenbihler talebeyi usandırdı. Sonunda talebe dayanamayıp ayakkabıları çıkardı, tüccarın önüne bıraktı ve; "Ben senelerce yalın ayak seyâhat ederim. Kimse bana bunun için bir şart koşmuyordu. Şimdi verdiğin bu ayakkabılar için sana mahkûm olamam." dedi. İşte burada olduğu gibi, yapılan hayır-hasenât karşılıksız olmalı. Allahü teâlânın rızâsı için yapılmalıdır. Ancak böyle olursa makbûl olur. Yapılanların ihlaslı mı ihlassız mı olduğu nasıl anlaşılır diye soranlara şöyle cevap vermişlerdir. Seni övenle yeren, nazarında bir olduğu zaman ihlasta ilerlediğini düşünebilirsin. Öyle değil de seni öveni seviyor, yerene kızıyorsan, ihlasta değil benlikte ilerliyorsun demektir. Unutma! İnsanların övmesi kurtarmaz, yermesi de batırmaz. Mühim olan, Allahü tealanın övmesidir. Çünkü cennetle cehennem O'nun elindedir!." Fudayl bin İyaz buyurdu ki: "İşlerinde son derece titiz, tel üzerinde oynayan bir cambaz gibi dikkatli olmıyan bir kimse, riya çukuruna düşmekten kendini koruyamaz". Zünnûn Mısrî hazretlerine, "Kulun ihlâs sahibi kimselerden olduğu nasıl belli olur? diye sormuşlar. O demiş ki: "Kendisini tam manası ile tâate verip, insanların nazarında mertebe ve itibarının silinmesini severek kabul ettiği zaman". Evliyânın meşhurlarından Ebû Bekr Verrâk buyurdular ki: "İhlâs sâhibi mi olmak istiyorsun, önce baş olma sevgisini kalbinden at. Sonra kendini kimseden üstün görme."