Hazreti Ömer zamanında, Kuzey Afrika'dan Türkistan'a, Âzerbaycan'dan Yemen'e kadar uzanan ve iki milyon kilometre kareden büyük olan İslâm devletini, kurduğu mükemmel müesseselerle gâyet muntazam bir şekilde idâre etti. Devleti idârî bölgelere ayırmıştı. Bu bölgelerin en başta gelenleri Hicaz, Suriye, El-Cezire, Basra, Kûfe, Mısır, Filistin, İran, Horasan ve Kirman bölgeleriydi. Her bir idârî bölgenin başına bir vâli tâyin etti. Bölgeler vilâyet, nâhiye, kasaba merkezlerine ayrıldı. Buraların idâresini verdiği vâlilerin, memur ve diğer görevlilerin seçiminde ve denetiminde son derece titiz davranırdı. Vâlilerden, kâdılarından ve diğer memurlarından mal beyannâmesi istedi. Onlara dolgun maaş verirdi. Vâlilerin aylık maaşı 1000 dinardı. Vâliler hakkında yapılan şikâyetleri tahkîk ederdi. Dâvâlara bakması için mahkemeler, adlî teşkilâtlar, suç ve zâbıta işlerine bakan, satıcıları kontrol eden, halkın birbiriyle olan günlük münâsebetlerini düzenleyen teşkilâtlar kurdu. Beytülmâl için ayrı bir yer ve memurlar tâyin edildi. İlk defâ para bastırdı. Yine Hazreti Ömer zamânında dört binden fazla câmi ve mescit yapıldı. Yollar, köprüler inşâ edilip, su kanalları açıldı. Mekke'de hacılar için, yollar boyunca misâfirhâneler, hanlar yapılıp, kuyular açıldı. Yeni fethedilen bölgelerde yerleşim merkezleri kurulup buralar îmâr edildi. Yazılı muâmelelerde karışıklığı önlemek için Peygamber efendimizin hicreti başlangıç olan takvim kararlaştırıldı İlk defâ nüfus sayımı Hazreti Ömer zamânında yapıldı. Fakir çocuklara maaş verildi. Satıcıların, esnafın ve tüccarın müşterileri aldatmalarına mâni olmak için hisbe denilen belediye teşkilâtını kurdu. Posta teşkilâtını geliştirdi. Geceleri bekçi koyup, âsâyişin teminini ilk defâ o tatbik etti. Mısır'dan Medîne'nin Câr iskelesine deniz yoluyla gıdâ maddeleri ilk defâ onun zamânında geldi. Makâm-ı İbrâhim'i bugünkü yerine koydu. Müslümanların artmasıyla küçük gelmeye başlayan Mescid-i Haram'ı ve Mescid-i Nebevî'yi genişletip tâmir ettirdi. Mescid-i Haram etrâfına duvar çektirdi. Eshâb-ı kirâma maaş verilmesi için dereceleme yapıp her birinin derecesini dîvân denilen defterde tesbit ettirdi. Bunların saklandığı yere de dîvân adı verilmiştir. Ayrıca miskinlere, fakir olanlara beytülmâldan un ve yiyecek verilmesi şeklinde nafaka bağladı. Mısır Vâlisi Amr ibn-ül Âs, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayacak bir kanal açmak için teşebbüse geçmek üzere izin istediğinde, Hazreti Ömer ona gerekli izni verdi.