Cedelleşme, münakaşa etmek, başkasını susturmak, âciz bırakmak, konuşmasını tenkid suretiyle onun değerini düşürmek, onu kusurlu bulmak ve cahilliğini ortaya dökmekten ibarettir. Mücadelede, münakaşada karşısındakinin hoşuna gitmeyecek şeyler ortaya atılır. Kusurları, yanlışları söylenir. Bu yapılırken de kendisinin kusursuz, ondan üstün olduğu ifade edilmiş olunur. Bu doğru bile olsa karşısındakinin kusurlarını, ayıbını ortaya çıkarttığı için caiz olmaz, ayrıca kendi kibrini, gururunu gösterdiği için bu da caiz olmaz. Bunun için insan, bu tür yanlıştan, mücadeleden sustuğu takdirde günahkâr olmayacağı her tür tartışmadan kaçınmakla kurtulabilir. İnsanı bu tür mücadeleye teşvik eden şey, ilmini ve faziletini göstermek suretiyle üstünlüğünü ispat etmek ile başkasının eksikliğini göstererek ona hücum etmek hevesidir! Bunların ikisi de nefsin gizli ve pek kuvvetli iki arzusudur. Münakaşa hiçbir zaman başkasını üzmekten uzak değildir. Öfkeyi kabartmaktan, kendisine itiraz edilen kişiyi yanlışa düşürmekten hatta hataya teşvik etmekten uzak değildir! Onun yanlışına sevinir. Halbuki kim söylerse söylesin yanlıştan, kötü sözden üzüntü duymak lazımdır. İş o noktaya varır ki taraflar karşısındakinin her sözüne itiraz eder, onun yanlışlığını ispat etmek için uğraşır. İş gittikçe kızışır; tıpkı birbirine hırlayan iki köpeğin arasındaki sürtüşmenin kızışması gibi. Onların her biri diğerini ısırmaya fırsat kollar. Bunun tedavisi; başkasını kusurlu ve eksik görme huyundan kurtulmaktır. Dâvûd-i Tâî hazretlerine soruldu: - Sen neden inzivaya çekilmeyi seçtin? -Cidali terk etmek suretiyle nefsimle mücadele etmek için inzivayı seçtim. -Meclise gel! Söylenilen sözü dinle! Konuşma! -Ben bunu yaptım! Bana bundan daha güç gelen bir mücâhede görmedim. Başkasının yaptığının yanlış olduğunu düşünen bir kimsenin, o yanlışı düzeltmeye veya belirtmeye gücü olduğu halde, orada sabretmesi cidden zordur. > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr