"Musîbetin ecrini ihsân eyle!"

A -
A +

Hicretten sonra mübârek Medîne'de, Ebû Seleme ailesinin, güzel günleri başlamıştı. Bütün Mü'minler İslâmiyeti yaymak için, canla-başla çalışıyorlardı. Bedir'de Mekkelilere karşı ilk zafer kazanıldı. Bu zaferi kazanan mücâhidlerden biri de, Hz. Ebû Seleme idi. Hz. Ebû Seleme sevgili Peygamberimizin yakın akrabası idi. Hz. Ebû Seleme'nin annesi, Peygamber efendimizin halaları idi. Ebû Seleme hazretleri, cihâd ve gazâ olmadığı zamanlar, daha çok ibâdet etmeye çalışıyordu. Bir gün Mescîd-i Nebevîden, sevinçle evine geldi. Kendisini karşılayan hanımına dedi ki: - Şimdi, Allahü teâlânın Resûlünden çok sevindirici bir söz duydum. Hanımı merakla sordu. - Peygamber efendimiz "Müslümanlar, herhangi bir belâya uğrar da; İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn dedikten sonra; yâ Râbbi! Bu uğradığım musîbetin ecrini ihsân eyle. Beni, ondan daha hayırlısına eriştir diye duâ ederse; Cenâb-ı Hak, onun duâsını kabûl eder" buyurdular. Epeyce daha konuştular. Bir ara hanımı dedi ki: "Yâ Ebâ Seleme!.. Gel, seninle bir sözleşme yapalım. İkimizden hangimiz önce ölürsek, geriye kalanımız; bir daha evlenmesin! Buna, söz verebilir misin?" Ebû Seleme biraz düşündü sonra, "Sen, sözümü dinle ve ben ölürsem, evlen!" dedi. Hz. Ebû Seleme böyle söyledikten sonra ellerini kaldırıp, o büyük îmânlı hanımına ve bütün Müslümanlara duâlar etti. Bundan bir müddet sonra, Hz. Ebû Seleme Uhud Savaşına katıldı. Olanca îmânı ve olanca gücüyle savaşıyordu. Asıl gâyesi şehîd olmaktı. Fakat sâdece kolundan, pâzusundan yaralandı. Yarası küçük olmasına rağmen, kan kaybediyordu. Gazâdan sonra bile, uzun zaman evinde yattı. Hanımı onu, güzelce tedâvi ediyordu. Bir ay sonra iyileşti, ayağa kalktı. İslâmın hudutları genişledikçe, düşmanları da çoğalıyordu. Kutn bölgesindeki bazı kabîle reisleri, hâlâ kibir ve azamet peşindeydiler. Orada başlayan kışkırtma olayları üzerine Peygamber Efendimiz, bir ihtar hareketini uygun gördüler. Hz. Ebû Seleme ile bazı arkadaşlarını, bu iş için vazîfelendirdiler. Onlar da kısa zamanda, Kutn civârındaki âsî ve müşrikleri dağıttılar. Pek çok ganîmet alarak, Medîne'ye döndüler. Dönüşte, Hz. Ebû Seleme fenâlaştı. Çünkü Uhud'da aldığı yara yeniden açılmıştı. Bütün gayretlere rağmen, fazla kan kaybından vefât etti...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.