Müslümana kötü isim takmak veya başkasının taktığı kötü ismi söylemek câiz değildir. Soyadı ve müsteâr isim koymak câizdir. Hadîs-i şerifte, "Kötü ismi olan, bunu güzel isme çevirsin!" buyuruldu. Müslümana güzel isim takmak câizdir. Çocuğuna, övücü isim koymamalıdır. Meselâ Reşîd, Emîn ismini vermemelidir. Muhyiddîn, Nûrüddîn gibi isimler de, yalan ve bid'at olur. Fâsıkları, câhilleri, mürtedleri böyle isimlerle çağırmak mekrûhdur. Çünkü, bunlar, medh edici, övücü isimlerdir. Mecâz olarak da, söylenemezler. Çocuklara, geçmişte yaşamış meşhur islam alimlerinin ve evliyalarının isimlerini koymak lazımdır. Ahırette bunlar şefaat eder. Rastgele maksatsız, manasız isim koymak uygun değildir. Çocuğa konulacak isimler arasında en efdal olanı, Abdullah, sonra Abdurrahman, sonra Muhammed (Mehmed, şeklinde konulmalıdır), sonra Ahmed, daha sonra İbrahim'dir. Allahü teâlânın isimlerinden olan Ali, Reşid, Aziz gibi ismleri de koymak câizdir. Fakat, bu isimleri söylerken hürmet etmek lâzımdır. Bilerek hürmetsizlik eden kâfir olur. Meselâ, ismi Abdülkâdir olana, Abdülkoydur demek, Hasen yerine Hasso, İbrâhîm yerine İbo demek, bu isimlerle alay etmek olur. Bu ismlerle alay etmek niyyet edilmezse, küfür olmaz ise de, küfre benziyen şeyi söylemekten sakınmak lâzımdır. Çocuk, dünyaya gelip, hemen ölse, isim koymadan defin edilmez. Abdünnebî ismi câiz ise de, koymamak iyi olur. Evliyanın büyüklerinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri 1943 senesinde vefât edinciye kadar, İstanbul'da, Bâyezid Câmii'nde, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri, ikindi namazından sonra, yirmibeş sene vaaz ve irşâd etti. Va'zlarında, "Çocuğun, ana-babası üzerinde üç hakkı vardır: "Doğduğunda Müslüman ismi koymak. Daha sonra, kitâbet, ilim ve san'at öğretmek. Bâlig olduğunda, dîni ve ahlâkı güzel bir Müslüman bulup, bununla hemen evlendirmektir" buyurdu. Çocuklarını böyle evlendiren ana-baba, hattâ yardımcı olan her akrabâ ve ahbâblar, aracılar ve hattâ komşular çok sevap kazanırlar. Avrupa'da, Amerika'da, din, edeb düşmanı olarak yetiştirilen soysuzlara, uydurma diploma vererek islâm memleketlerine gönderiyorlar. Bunlar, tuzaklarına düşen Müslüman evlâdlarını dinsiz, mezhebsiz yapıyorlar. Çocuklar sinsi yönlendermeler ile kolayca, hâin, kâtil, satanist, terörist oluyorlar. Kızlarını, oğullarını bunların şerrinden korumayan ana babalar, evlâdlarını kendi elleri ile Cehenneme atmaktadırlar.