Müslümanlar medeniyetin temsilcisidir

A -
A +

Dün, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Batı'da filmlerde Hıristiyan din adamlarını kibar, kültürlü aydın kimse olarak lanse edilmesine karşılık, yerli filmlerde din adamlarının cahil, kaba, kültürsüz dünyadan habersiz olarak gösterilmesinden duyduğu üzüntüyü konu edinmiştim. Bugün de bununla ilgili bazı ilim adamlarının görüşlerine yer vermek istiyorum: "Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'imaj' uyarısı çok yerinde. Hıristiyan dünyasında hiçbir papaz, din adamı filmlerde karikatürize edilmez. Küçük düşürülmez, alaya alınmaz. Yahudi din adamları için de aynı tutum vardır. Hatta yapılan filmlerde din adamlarına karşı saygı uyandırması konusunda bir titizlik gösterilir. Bizde ise yapılan küçültücü, alaya alıcı filmler ya da din adamları karakterleri toplumdaki din ve ahlak yapısını bozar. Özellikle gençlerin, çocukların din adamlarına ve dine bakışı zarara uğrar. Film yapımcıları farkında olmadan misyonerlerin ekmeğine de yağ sürüyorlar. Toplumun dine bakışını zedeliyorlar." "Yanlış din anlayışı ve din adamı imajını düzeltmek, kendi milli, dini ve kültürel değerlerimizi tartışılır hale getirmekten kurtarmak ve AB sürecinde ülkemizin saygınlığını artırmak için, sosyal ve kültürel projelerin ilim adamlarının görüşü alınarak hazırlanması kaçınılmazdır. Bu sebeple kurumlar arası periyodik toplantılar düzenlenmelidir. Milli Mücadele yıllarını anlatan edebi eserlerde, din adamları veya dindarlar, gelen düşmanla iş birliği yapan ve kurtuluş mücadelesinin önüne taş koymaya çalışan tipler olarak çizilmişlerdir. Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Ankara Postası, Bir Millet Uyanıyor, Kalpaklılar, Düşman Yolları Kesti gibi filmlerde ideolojik bir yaklaşımla, din adamları jurnalci, çıkarcı, kendi çıkarı için başkasının gözünü oymaya hazır tipler olarak sunulmuş, Türk insanının iç dünyası, bu iç dünyaya biçim veren tarihi, ekonomik, toplumsal oluşumlar filmlerde yansıtılmamıştır." Halbuki Milli Mücadele'de İslam büyüklerinin talebeleri ile beraber düşmanla savaştığı birçoğunun şehid düştüğü tarihi vesikalarda yazılıdır. Ayrıca İslam tarihi boyunca, gericilikle itham edilen İslam âlimleri yeniliklere karşı olmak bir yana fenne teknolojiye hep destek olmuşlar. Birçok buluşa öncülük etmişlerdir. Avrupa tamamen ilkel bir hayat sürerken Müslümanların Endülüs üzerinden Avrupa'ya girmeleri ile Avrupalı medeniyetle tanışmış. Müslümanların ilme, medeniyete yaptıkları hizmetleri anlatan birçok kaynak mevcuttur. Bunlardan, "İslamın Garbı Medenileştirmesi" ve "Avrupa'nın Üzerinde Doğan Güneş" kitapları örnekleri ile bu hizmetleri geniş bir şekilde anlatmaktadır. Bugün, aklı başında olan insaf sahibi ilim adamları, ilim ile fennin evvela Müslümânlar tarafından kurulduğunu söz birliği ile kabûl etmektedir. Batılı ilim adamları da, bunu tasdîk etmektedirler. Ders kitaplarında isimleri geçen, Galile, Kopernik, Newton, gibi Avrupalı ilim adamları dünyanın döndüğünü Müslümanların kitaplarından öğrenip söyleyince, bu sözleri önceleri suç sayıldı. Hatta Galile, papazlar tarafından muhâkeme edilerek idama mahkum edildi. Bir asırdan fazla bir zamandır yapılan, Müslümanları küçük düşürücü, alay edici filmler, yayınlar Müslüman çocuklarını dinden, Müslümanlıktan soğutmak, uzaklaştırmak için Batı'nın teşvik ettiği bir plandı. Bugünkü manzaraya bakıldığında bu sinsi planda da hayli başarılı olunduğu açıkça görülmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.