Namazda her şeyi unuturdu

A -
A +

Emîr-ül mü'minîn Hazreti Ali'nin âdet-i şerîfleri bu idi ki, namaza dursa, âlem alt-üst olsa, hiç haberi olmazdı. Hattâ rivâyet ederler ki, bir cengde, mubârek ayağına ok dokunup, demir kısmı kemiğe girmiş idi. Çıkmayıp, kemikte kaldı. Cerrâha gösterdiler. Cerrâh dedi ki, sana bayıltıcı bir ilâc içirmek îcâb eder. Ondan sonra demiri çıkarmak lâzımdır. Yoksa, bunun ağrısına tahammül edemezsin. Emîr-ül mü'minîn hazretleri, buyurdu: İlâca ne lüzûm var. Sabreyle. Namaz vakti gelsin. Namaza durduktan sonra çıkar. Namaz vakti geldi. Hazreti Ali namaza durdu. Cerrâh da, mubârek ayağını yarıp, kemik arasından demiri çıkardı. Cerahat yerini sardı. Hazreti Ali namazı bitirdi ve cerrâha sordu ki, çıkardın mı. Dedi, evet çıkardım. Fakat, Hazreti Ali, ben bu demiri çıkardığını duymadım, buyurdu. Hazret-i Ali'nin katili İbni Mülcem o mubâreğin bu ahvâline muttâli olduğu için, gözetip, namazda vurmuştur. Hazreti Hüseyin, şehâdet şerbetini içip, yalnız kaldıktan sonra, Zeynel'âbidîn'i huzur-ı şerîflerine çağırdı. Dedesinden ve babasından vedî'a bırakılan emânetleri ona verdi. Kendisini Allahü telâlâ hazretlerinin hükümüne bıraktı. Emânetleri teslîm ettikten sonra, Cennet ziyâfetine gideceğini anlayıp, karâr kılıp, dostlar düğününe giderken süslenmek âdettir, deyip, saçlarının ve yüzünün tozlarını giderip, kıymetli kumaştan yeni elbiselerini giydi. Resûlullah Efendimizin sarığının sargılarını yeniledi. Şehîdlerin seyyidi Hazreti Hamza'nın kalkanını omuzuna alıp, Ali Mürtedâ'nın Zülfikâr'ını kuşandı. Resûl-i ekrem Zül-cenâh ismli burak gibi giden atına bindi. Mubârek eline bir mızrak alıp, zînetlerini tamamlıyarak, ehl-i beytine, çoluk çocuğuna vedâ edip, meâl-i şerîfi "Seni, Allahü teâlânın görmesi kâfidir" olan âyet-i kerîmeyi yâd edip, harp meydanına girdi. Bu sırada, Za'fer isimli bir cin gelip, temiz ceddinin şerefli zamanında Müslüman olmuştum. Azîz babanın âzâdlısıyım. Senin kemter kölenim. Efendimsin, efendim oğlu efendimsin. Geldim ki, hizmetinde bulunayım. İzin veresin ki, sana sitem edenlere amellerinin netîcesini, onlara göstereyim. Hazreti Hüseyin buyurdu ki: İnsan şekiline girmeye eğer kudretin var ise, muhârebeye girmene izin veririz. Za'fer, dedi ki: İnsan şekline girmeye izin yoktur. Hazreti Hüseyin buyurdu ki: İnsan şekline girmeye izin yok ise, muhârebeye girmeye de izin yoktur. Erlik değildir, bu heybetin ile bu kadar insanı sana kırdırmak; hoş değildir. Za'fer de ağlıyarak vedâ edip, gitti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.