Ahlâk konusuna başlamışken ticari ahlâktan da bahsetmek gerekir. Ticari ahlâk da dine uygun alış veriş yapmakla sağalanabilir. Çok alış veriş yapanlar vardır ki, bunların Müslümanlara zararı dokunuyor. Bunları yapanlar, la'net içinde kalıyor. Alış verişte Müslümanlara zarar yapmak iki türlü olur: Birisi, herkese zararı dokunmak olup, bu da iki kısımdır: Biri ihtikârdır (karaborsacılık) yani, kıtlık zamanında insan ve hayvan gıda maddelerini piyasadan toplayıp, yığıp, pahalandığı zaman satmaktır. Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: "Bir kimse gıda maddelerini alıp, pahalı olup da satmak için kırk gün saklarsa, hepsini fakirlere parasız dağıtsa, günahını ödeyemez". İlâçların çoğunda ihtikâr olmaz ise de, zaruri olan, insülinin, aşı ve serum gibi belli mikroplara karşı kullanılması, ekmeğin açlığa karşı kullanılması gibi, muhakkak şifâya sebep olduğundan, bu gibi, tesîri kuvvetli ilâçları saklıyarak karaborsacılık yapmak haram olur. Gıda maddeleri çok olup, herkes kolay alabilirse, ihtikâr haram olmaz. Fakat, böyle zamanlarda da, mekruh olur. Çünkü, insanların zararını beklemek, iyi değildir. Herkese yapılan zararın ikinci kısmı, kalp para sürmektir. Alan, anlamazsa, zulmedilmiş olur. Anlarsa, o da başkasını, başkası da, bir diğerini, zincirleme aldatırlar. Elden ele dolaştıkça, günahı, hep birinci kimseye de yazılır. Bunun için, "Bir sahte lira vermek, yüz lira çalmaktan daha fenâdır" buyurmuşlardır. Çünkü, hırsızlığın günahı bir keredir. Bunun günahı ise, öldükten sonra bile devam eder. En zavallı kimse, ölüp gittiği halde, bıraktığı kötülük sebebi ile günahı tükenmeyen kimsedir. Öldükten senelerce sonra günahı yazılır ve azâbını çeker. Eline sahte para geçen, onu yok etmeli, kimseye vermemelidir. İnsan paraları iyi tanımalı ve aldanmamaktan ziyade, kimseyi aldatmamağa dikkat etmelidir. Bilmeyerek alıp vermek de günahtır. Çünkü, insanın, başına gelen her işin, dindeki ilmini öğrenmesi vâciptir. Bunun için sahte paraların özellikleri öğrenilerek bunları almamalıdır. Alış verişte, zararın ikincisi, alış veriş edilen kimseye yapılan zarardır. Zarar veren her iş, zulüm olur. Zulüm ise haramdır. Her Müslüman, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, kâfirlere dahî yapmamalıdır.