İsa aleyhisselamın üç defa seslenmesi ile ölmüş kız dirilip kabirden dışarı çıktı. İsa aleyhisselam ona: - Niçin geciktin? diye sorunca; - İlk sesi duyduğum zaman, Allahü teâlâ bana bir melek gönderdi. Beni öldüğüm zamanki şeklime getirdi. İkinci sesi duyunca, Allahü teâlâ rûhumu bedenime iade eyledi. Üçüncü ses gelince, kıyametin sayhasıdır diye korktum. Başımdaki saçlar, kaşlarım ve kirpiklerim, kıyametin dehşetinden bir anda beyazlaştı, dedi. Sonra annesine dönüp: - Ey anneciğim! Ne olursun, ölümün şiddetini bana iki defa yükleme. Anneciğim, sabret ve sevabını Allahtan bekle! Benim dünyaya hiç ihtiyacım yok, dedi. Bundan sonra Hazreti İsa'ya dönerek; - Ey Rûhullah! Hak teâlâya duâ et de, beni âhirete döndürsün ve ölüm şiddetini bana hafif eylesin, dedi. Bunun üzerine İsa aleyhisselam duâ eyledi ve kızın rûhu kabz olundu. Tekrar üzerine toprak örtüp düzelttiler. Kadının acısı hafifledi. Verdiği söze sadakat gösterip, oradan ayrıldı. Bu büyük mûcize, Yahudilere ulaşınca İsa aleyhisselama düşmanlıkları ve kızgınlıkları daha da arttı. Çünkü onlar inanmıyorlar, muhalefet ediyorlardı. Yine İsa aleyhisselam zamanında bir kimsenin kızı vefat etmişti. Bir gece sonra İsa aleyhisselam duâ etti. Kız dirildi. Çok yaşadı. Evlendi ve çocuğu da oldu. İsrailoğullarının meliklerinden biri ölmüş, tabut üzerinde götürülüyordu. İsa aleyhisselam gelip, duâ eyleyince, Allahü teâlâ onu diriltti. İnsanlar bu müthiş manzara karşısında hayran ve şaşkın kaldılar. Ancak yine de iman etmediler. İsa aleyhisselamın mucizelerinden biri de, hastaları iyi etmesi, körlerin gözünü açması idi. İsa aleyhisselam, Allahü teâlânın izni ile, mübarek elini dokundurmakla, anadan doğma körlerin gözleri hemen açılıverirdi. Yine aynı şekilde, elinin temasıyla, vücuduna baras yani alacalık bulunan hastalar o anda iyileşirler ve hastalıklarından hiçbir eser kalmazdı. Bütün bu mûcizeler sadece elini sürmesi ile olduğundan, elini dokunan manasına Mesîh dendiği ve Mesih isminin buradan geldiği bildirilmiştir. İsa aleyhisselam yine mûcize olarak, kavminin ne yediklerini ve evlerinde ne sakladıklarını bilip, haber verirdi.