Nimete şükür

A -
A +

Salih aleyhisselam, bir ara kavminin iman etmesinden ümidini kesip, Rabbine dedi ki: "Ya Rabbi! Bir sefere çıkayım, yolculuğumda salih kimselerle karşılaşıp, onlarla dost olayım." Hak teâlâ ona izin verdi. Oradan ayrıldı. Birçok yerlerden geçti. Bir gün kendini ibadete vermiş bir kişiye rastladı. Ona sordu: "Niçin tenhalarda yalnızlığı seçtin?" O şöyle cevap verdi: "Bu yerde bir köy vardı. Ahalisinin tamamı Allahü teâlâya inanmazdı. Cümlesi helâk olup, yalnız ben kurtuldum. Geri kalan ömrümü, o beladan kurtulduğum için, Allahü teâlânın şükrüne hasrettim. Bu sebeple tenhalarda ibadet ederim." Salih aleyhisselam, sonra bir deniz kenarına uğradı ve bir adaya geldi. Adada, ibadet eden bir şahıs gördü. Ona da tenhalarda ibadet etmesinin sebebini sordu. O da şu cevabı verdi: "Ey Salih! Bir cemaat ile idim, onlar çok kötü insanlardı. Bir gün onlarla birlikte bir gemiye bindim. İçlerinde benden başka Hak teâlâya inanan yoktu. Neticede gemi battı. Benden başka hepsi boğuldular. Kurtuluş nimetinin şükrünün edası için, burasını seçtim." Salih aleyhisselam, veda edip ayrıldı. Çok yerler geçip, halkının tamamı imansız olan bir şehre geldi. Orada iki mümin kimse buldu. Bunlar gündüzleri helal kazanıp, akşam kendilerine yetecek kadar yiyecek alıkoyup, fazlasını fakirlere sadaka verirlerdi. Bir akşam birlikte otururlarken, heybetli bir ses işittiler. Salih aleyhisselam onlara, bu sesin sebebini sordu. Onlar da dediler ki: "Burada yırtıcı bir hayvan vardır. Sesi her gün bu saatte duyulur. Kimi bulursa helâk eder." Salih aleyhisselam, "Eğer şehirdekiler bana mallarının bir kısmını verirlerse, onları bu hayvanın şerrinden kurtarırım" buyurdu. Herkes malının bir kısmını getirip, bir yere yığdı. Salih aleyhisselam Allahü teâlâya duâ etti. Duâsı neticesinde, o vahşî hayvanın iki parça olduğu görüldü. Hz. Salih, o iki kişiye, bu malları kabul etmelerini söyledi. Fakat onlar istemediler ve dediler ki: "Bize alınterimizle kazandığımız kifayet eder." Bunun üzerine, Salih aleyhisselam, malları sahiplerine geri verdi. Sonra da Allahü teâlâya şöyle duâ etti: "Ya Rabbi! Sana şükürler olsun ki, kullarından salih kimseleri bana gösterdin." O zaman Allahü teâlâdan vahiy geldi: "Ey Salih! Dünyanın nizamı, âlemin intizamı benim sevgili kullarımın mevcut olmaları iledir. Dünyanın nizamını, âlemin intizamını sevgili kullarımın varlığına bağladım. Eğer onlar olmasa, bütün isyan edenleri göz açıp kapayıncaya kadar helâk ederim." Salih aleyhisselam daha sonra, kendisine iman etmemiş olan kavminin yanına döndü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.