O da muradına erdi

A -
A +

Mûte savaşında Hazret-i Ca'fer görülmedik bir şekilde kılıç sallıyordu ama, kefere sürüsü, tükenecek gibi değildi. Yüzlercesi birden, Hazret-i Cafer'e çullandılar. Önce, sağ kolunu kılıçladılar. Sancağı, öbür eline aldı. Sol kolunu da uçurdular... Mübârek sancağı şerîfi, mübârek vücûduna sardı. O hâliyle savaşa devam etti. Bu inanılmaz kahramanlığa, Bizans şövalyeleri hayret ediyorlardı. Bir türlü yere yıkamadıkları o büyük mücâhide, yüzlerce ok ve mızrak sapladılar. Artık o, hazret-i "Ca'fer-i tayyâr" oldu. Cennete uçarken, hazret-i Abdullah koşturdu. Yere indi. Sancağı kaptı. Göklere doğru yükseltti. Abdullah bin Revâha çarpışırken bir ara parmağı ağır yaralandı. Kopmak üzere idi. Bunun üzerine atından indi. Yaralı parmağını ayağının altına koyup: "Sen sadece yaralı parmak değil misin? Zaten bu kazâya da Allahü teâlânın yolunda uğramış bulunuyorsun" diyerek çekip kopardı. Sonra tekrar atına binip olanca gücüyle çarpışmaya devam etti. Çarpışmanın bir anında Abdullah bin Revâha atından inmişti. Amcasının oğlu kendisine biraz pişmiş et getirdi ve: "Al, bunu ye de biraz güçlen" dedi. Abdullah bin Revâha üç günden beri bir şey yememişti. Etten ağzına bir lokma aldığı sırada, müslümanların bulunduğu yerde bir karışıklık gördü. Bunun üzerine: "Arkadaşların bu hâlde iken sen halâ bu dünyâdasın ve yiyip-içmekle meşgulsün" diyerek nefsini kınadı ve elindeki eti bırakarak tekrar savaşa başladı. Çok geçmeden sevgili Peygamberimizin, mübârek sözleri gerçekleşiyordu. Hazret-i Abdullah da, önceki kumandanlar gibi şehîd oldu. Murâdına erdi. Bundan sonra sancak Hâlid bin Velîd hazretlerine verildi. Hâlid bin Velid kumandası ve sancağı altında hücüma geçen mücâhidler düşmanı şaşkınlığa düşürüp bozguna uğrattılar. Hâlid bin Velîd: - O gün benim elimde dokuz kılıç parçalandı. Elimde geniş yüzlü bir Yemen palasından başka bir şey kalmamıştı, diyerek o zamanı dile getirmiştir. Bu esnada Medîne'de, Mescid-i Nebî'de bulunan Allahü teâlânın Resûlü, şehidlerin Arş-ı a'lâya yükseldiklerini haber verdiler. Abdullah bin Revâha, Peygamber efendimizin vahy katipleri arasındadır. Onun hakkında buyurdular ki: "Cenab-ı Hak, Abdullah bin Revâha'ya rahmet eylesin. Melekler onun meclisiyle öğünürlerdi."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.