"O kâinatın Rabbidir"

A -
A +

Hz. Musa, "Ben âlemlerin Rabbinin peygamberiyim!" deyince Firavun sordu: "Ya Musa! Âlemlerin Rabbi dediğin kimdir?" O; gökler, yer ve bu ikisi arasında olanların, yani kâinatın Rabbidir. Eğer bu görünen mahlûkatı idrak ederseniz, bütün mahlûkatın yaratıcısının Allahü teâlâ olduğunu da yakinen anlamış olursunuz." Haddizatında Firavun, âlemlerin Rabbinin ne gibi bir şey olduğunu, mahiyetini sormuştu. Allahü teâlânın zatının mahiyetini bilmek, anlamak bir kul için mümkün olmadığından, Hazreti Musa, Onun eserlerinden, fiillerinden haber vermiştir. Firavun, aldığı cevaplardan dolayı çok hayrete düşmüştü. Bunun üzerine, hem Hazreti Musa ile alay etmek ve hem de onu küçük düşürmek için, orada bulunan kavminin ileri gelenlerine dedi ki: "İşitiyor musunuz? Ben ona, Rabbinin hakikatinden suâl ediyorum. O bana fiillerinden cevap veriyor." Aslında Firavun böyle söylemekle, orada bulunanların zihinlerini dağıtmak istiyordu. Çünkü Hazreti Musa'nın sözleri çok fasih, beliğ ve pek tesirli olduğundan, oradakilerin ona meyletmelerinden korkmuştu. Musa aleyhisselâm fesahatle sözüne devam ederek şu açıklamada bulundu: "O; sizin de, evvelki atalarınızın da Rabbidir." Firavun'un, Hazreti Musa'nın önceki cevabını, orada bulunanlara bir hata gibi göstermek istemesi üzerine; Musa aleyhisselâm, daha açık bir şekilde ve hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir surette cevap verdi ki, bu delil, insanın kendi vücududur. Çünkü herkes, kendi vücudunun birtakım et ve kemikten yapıldığını, sonradan meydana geldiğini bildiği için, bunun da hakikî bir yaratıcısının bulunduğunu ikrar ve izhar etmek elbette lâzım gelir. Bunun böyle olduğunu kimse inkâr edemez. Eğer inkâr ederse, bu, apaçık hakikati inkâr etmek olacağı ve kuru bir inattan öte geçmeyeceği için, Hazreti Musa böyle söyledi. Bu sözleriyle, Firavun'a; "Âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâ, senin de, evvelki atalarının da Rabbidir. Böyle olunca senin, Rablık davasında bulunman, ilâh olduğunu söylemen, senin ve her şeyin Rabbi olan Allahü teâlâya karşı apaçık bir isyan, düpedüz bir sahtekârlık ve zahir olan bir küstahlıktır" demiş oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.