Hâbil'in, Kâbil'e yumuşak davranması ona karşı olan tutumunu değiştirmedi. Onu öldürmeye kararlı idi. Âdem aleyhisselamın hacca gittiği bir sırada, Kâbil, ıssız bir yerde, elinde bir taşla Hâbil'in yanına gitti. Hâbil, o sırada sürülerinin başında bulunuyordu. Kâbil, Hâbil'e, "Seni mutlaka öldüreceğim!" dedi. O, "niçin" diye sorunca, "Sen, benim güzel kızkardeşimle evleniyorsun, ben ise senin güzel olmayan kızkardeşin ile evleniyorum. Hem ebeveynim, senin benden daha üstün olduğunu konuşuyorlar. Senin çocukların benim çocuklarıma karşı övünürler." Bunun üzerine Hâbil, "Eğer böyle bir şey yaparsan, büyük suç ve günah işlemiş olursun. Yerin de cehennemdir ve zâlimlerin cezası budur" diye cevap verdi. Hâbil, böyle söylemekle kardeşine nasihat etti. Onu uyandırmak, kardeşini öldürme işini yapmaktan sakındırmak istedi. Böylece, hem kendisi öldürülmekten ve hem de kardeşi böyle bir günahı işleyip, günahkâr olmaktan kurtulacaktı. Zira o, Allahü teâlânın emrine muhalefet edenlerin, Allahü teâlânın huzurunda mahcup olacaklarını biliyordu. Kâbil, Hâbil'in sözlerini ve nasihatlarını dinlemedi. Şeytanın vesvesesine uyarak Hâbil'i öldürmek için kararlı ve ısrarlı davranıyordu. Nihayet onu öldürmek için harekete geçti!.. Kâbil, ıssız bir yerde, kardeşi Hâbil'i öldürmeye teşebbüs ettiğinde, nasıl öldüreceğini bilemiyordu. Bu sırada şeytan, insan kılığına girerek karşısına çıktı. Bir kuş tutup, kuşun başını taş üzerine koydu. Başka bir taş daha alıp kuşun başına vurarak, başını ezmek suretiyle öldürdü. Böylece Kâbil'e, kardeşi Hâbil'i nasıl öldüreceğini gösterdi. Kâbil bu hâli görüp, kardeşini aynı şekilde öldürmek üzere harekete geçti ve Hâbil'i uyurken, başına bir taş ile vurarak şehit etti. Yeryüzünde dökülen ilk kan budur. İlk şehit Hâbil, ilk katil de Kâbil oldu. Böylece Kâbil ilk kötü çığırı açan kimse oldu. Bu sebeple kıyamete kadar, haksız yere insan öldüren herkesin günahına Kâbil ortak oldu. Bunun gibi, kim kötü bir çığır açarsa, o çığır devam ettiği müddetçe, ona da günah yazılır. Nitekim hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Zulüm ile öldürülen her insanın kanından, günahından, Âdem'in birinci oğlu Kâbil'e bir pay ayrılır. Çünkü cinayeti âdet edenlerin önderi odur." Kâbil'in kardeşini öldürmesi hususunda Kur'an-ı kerimde de şöyle buyuruldu: "Nihayet Kâbil, nefsine uyarak kardeşi Hâbil'i öldürmeye kalkışmış ve sonra onu öldürmüştü. Böylece ziyana uğrayanlardan olmuştu." (Maide 30)