Kur'an-ı kerimde dünyayı zem eden, kötüleyen nice âyet-i kerimelerin yanında, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın da pek çok hadis-i şerifleri vardır. Bu hadis-i şeriflerden birkaçını bildirelim: Abdüllah ibni Ömer'in rivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte Resûlullah, "Allahü teâlânın indinde kıymetli bir kimse bile olsa, bir kula (ihtiyacından fazla) dünyalık az bir şey verilse, Allahü teâlânın katındaki derecesinden bir miktâr eksiltilir" buyurdu. Ebû Hüreyre hazretlerinin rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamberimiz: "Yâ Rabbî! Muhammedin âilesinin rızkını kendilerine kâfî gelecek miktâr kadar gönder" diye duâ buyurdu. Bir hadis-i kudsîde, "Ey Âdemoğlu! Ömrünü dünyayı toplamakta harcadın. Cenneti hiç istemedin" buyurulmuştur. "Dünyada garîb veya yolcu gibi ol ve kendini ölmüş say!" "Mes'ûd o kimsedir ki, dünya onu terk etmezden önce, o dünyayı terk etmiştir. Yâni gönlünden çıkarmıştır." "Arzusu âhiret olup, âhiret için çalışana Allahü teâlâ, dünyayı hizmetçi yapar." "Âhiretin sonsuz olduğuna inanan kimsenin, bu dünyaya gönül bağlaması, çok şaşılacak şeydir." "Dünya sizin için yaratıldı. Siz de âhiret için yaratıldınız! Âhirette ise, Cennetten ve Cehennem ateşinden başka yer yoktur." "Sizlerin fakir olacağınızı düşünmüyor, bunun için üzülmüyorum. Sizden önce gelmiş olanlara olduğu gibi, dünyanın elinize bol bol geçerek, Allahü teâlâya âsî ve birbirinize düşman olmanızdan korkuyorum." "Dünyaya düşkün olma ki, Allahü teâlâ seni sevsin. İnsanların malına göz dikme ki, insanlar seni sevsin!" "Dünya hayatı, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü tezyîn etmekle uğraşmayın. Hemen geçip gidin!" "Dünyaya, burada kalacağınız kadar, âhirete de, orada kalacağınız kadar çalışınız!" "Dünya ile aramızda bir münasebet yok. Zira ben dünyada, yaz gününde bineğiyle yola çıkan bir yolcu gibiyim. Yolcu, yolda bulduğu bir ağacın gölgesinde bir miktar istirahat ettikten sonra gölgeyi terk ederek yoluna devam ettiği gibi, ben de yoluma devam edeceğim."