"O söyledi ise inandım!"

A -
A +

Resûlullah efendimiz Mi'râca çıktıktan sonra, ertesi gün, Kâ'be yanında mi'râcını anlatınca, işiten müşrikler, inkâr edip, alay etmeye başladılar. Müslüman olmaya niyetli olanlar da vazgeçtiler. Müşrikler, "Tamam, bu defa bir koz yakaladık" diyerek Hz. Ebû Bekir'e gidip, "Ey Ebâ Bekr! Mekke'den Kudüs'e gidip gelmek, ne kadar zaman sürer? sordular. "Bir aydan fazla" cevabı alınca da, gülerek, alay ederek ve Hz. Ebû Bekir'in de kendi kafalarında olduğuna sevinerek, "Senin efendin, Kudüs'e bir gecede gidip geldiğini söylüyor" diyerek, Ebû Bekir'e sevgi, saygı gösterdiler. Hz. Ebû Bekir, Resûlullahın mübârek adını işitince; "Eğer O söyledi ise, inandım. Bir anda gidip gelmiştir" deyip içeri girdi. Kâfirler neye uğradıklarını anlıyamadılar. Hz. Ebû Bekir hemen giyinip, Resûlullahın yanına geldi. Büyük kalabalık arasında, yüksek sesle dedi ki: - Yâ Resûlallah! Mi'râcınız mübârek olsun! Allahü teâlâya sonsuz şükürler ederim ki, bizleri, senin gibi büyük Peygambere, hizmetçi yapmakla şereflendirdi. Parlıyan yüzünü görmekle ve kalbleri alan, rûhları çeken tatlı sözlerini işitmekle ni'metlendirdi. Yâ Resûlallah! Senin her sözün doğrudur. İnandım. Canım sana fedâ olsun! Böylece Hz. Ebû Bekr, o gün tereddüde düşen Müslümanların tereddütlerini giderdi, diğerlerinin ma'nevîyatlarını güçlendirdi. Böyle tereddütsüz îmân etmesinden dolayı Resûlullah, o gün Hz. Ebû Bekir'e Sıddîk dedi. Bu adı almakla, bir kat daha yükseldi. Mekke'de müşriklerin, Müslümanlara yaptıkları baskılar ve işkenceler üzerine, Müslümanların çoğu, Resûlullah efendimizin izniyle Medîne'ye hicret etti. Hz. Ebû Bekir de hicret için izin istediğinde, Resûl-i ekrem buyurdu ki: - Sabreyle. Ümîdim odur ki; Allahü teâlâ bana da izin verir. Beraber hicret ederiz. Peygamber efendimizin bu cevapları, Hz. Ebû Bekir'i sevindirmişti. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir hazırlıklara başladı. Hicret için iki deve satın aldı ve o günü beklemeye başladı. Artık Mekke'de sadece; sevgili Peygamberimiz ile Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali, fakîrler, hastalar, ihtiyârlar ve müşriklerin hapse attığı mü'minler kalmıştı. Diğer taraftan Medîneli Müslümanlar, ya'nî Ensâr, hicret eden Mekkelileri ya'nî Muhâcirleri çok iyi karşılayıp, misâfir ettiler. Aralarında kuvvetli bir birlik meydana geldi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.