Öfke, kibirden doğar

A -
A +

Câhiller, ahmaklar, gadaba, öfkelenmeye ve atılganlığa kahramanlık, erkeklik ve izzet-i nefs, gayret ve hamiyyet diyorlar. Bu, güzel isimlerle gadab kötü huyunu süslüyorlar, güzelleştiriyorlar. Öfkelenmenin iyi olduğunu anlatıyorlar. Bunu medh etmek için, büyüklerin gadab ettiklerini gösteren hikâyeler de anlatıyorlar. Böyle yapmak, câhilliktir. Aklın noksan olduğunu gösterir. Bunun içindir ki, hasta, sağlam olandan, kadın, erkekten, ihtiyâr da, gençten daha çabuk kızmaktadır. Otuz yaşın altındakilere genç, otuz ile elli arasındakilere yetişkin adam, elli yaşından yukarı olanlara ihtiyâr, yetmişin üstünde olanlara da pîr-i fânî denir. Hadîs-i şerifte, "Gadab, öfke şeytanın vesvesesinden hâsıl olur. Şeytan, ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür. Gadaba gelince, abdest alınız!" buyuruldu. Bunun için, gadaba gelince, e'ûzü besmele ve iki kul e'ûzüyü okumalıdır. İnsan, gadaba gelince, aklı örtülür. İslâmiyetin dışına çıkar. Gadaba gelen kimse, ayakta ise oturmalıdır. Hadîs-i şerifte, "Gadaba gelen kimse, ayakta ise otursun. Gadabı devâm ederse, yan yatsın!" buyuruldu. Ayakta olanın intikam alması kolaydır. Oturunca, azalır. Yatınca, daha azalır. Öfke, kibirden doğar. Yatmak, kibrin azalmasına sebep olur. İnsan öfkelenince, "Allahümmagfir li-zenbî ve ezhib gayza kalbî ve ecirnî mineşşeytan" okumak, hadîs-i şerifte emir olundu. Manası, "Yâ Rabbî! Günahımı af eyle. Beni kalbimdeki gadabdan ve şeytanın vesvesesinden kurtar" demektir. Gadaba sebep olan insana yumuşak davranamıyan kimse, onun yanından ayrılmalı, onunla buluşmamalıdır. Hazret-i Hüseyin'in oğlu Zeynel Âbidîn Alî'ye bir kimse söğdü. Elbisesini çıkarıp ona hediyye eyledi. İsâ aleyhisselâm, Yahûdîlerin yanından geçerken, kendisine çok kötü şeyler söylediler. Onlara iyi ve tatlı cevâblar verdi. "Onlar, sana kötülük yapıyor, sen onlara iyi söyliyorsun" dediklerinde, "Herkes, başkasına, yanında bulunandan verir" buyurdu. Halîm, selîm kimse, dâimâ neş'eli, râhat olur. Onu, herkes medh eder. Müslüman olsun, kâfir olsun, islâm memleketi olsun olmasın, nerde olursa olsun, hiç bir insanın mâlına, canına ve ırzına, nâmûsuna dokunmak câiz değildir. Müslüman, Allahın emrlerine uymalı, günah işlememelidir. Devletin kanûnlarına karşı gelmemeli, suç işlememelidir. Fitne çıkmasına sebep olmamalıdır. Müslümanlığın güzel ahlâkını, şerefini, her yerde herkese göstermeli, her milletin islâm dînine sevgili ve saygılı olmasına sebep olmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.