Ölülere lanet okumak daha da kötüdür. Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur: "Ölülere sövmeyin! Çünkü siz bu sövmekle dirileri üzmüş olursunuz." "Ey insanlar! Eshabım, arkadaşlarım ve dünürlerim hakkında beni koruyup gözetiniz. Onlara sövmeyiniz. Ey insanlar! Kişi öldüğü zaman onun hayırlı taraflarını anınız." "Allahü teâlâ bana söz verdi ki, kızlarını aldığım ve kızlarımı verdiğim aileler, Cennette benimle beraber olacaktır." Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ebu Süfyan, Resulullahın kayınpederleri idiler. Hz. Osman ve Hz. Ali damatlarıydı. Hz. Abdullah bin Ömer, Hz. Muaviye de kayınbiraderleriydi. İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: Hz. Peygamberin amcası Hz. Hamza'nın katili Vahşî, onu öldürürken kâfirdi. Sonra gelip yaptıklarından ve küfründen tövbe etti. Bunun için lanetlenemez. Hz. Hüseyin'in katiline 'eğer tövbe etmemişse' şeklinde değil de mutlak bir şekilde lanet okursa, bu lanette tehlike vardır. Fakat Hz. Hüseyin'in katiline lanet okumazsa hiçbir tehlike yoktur. O halde susmak daha evlâdır. Bu yüzden lanet, ancak küfür üzerine ölen kimseler hakkında veya vasıflarıyla bilinenler hakkında kullanılmalı. Belli şahıslar hakkında söylenmemelidir. En iyisi susmaktır; susmakta selâmet ve kurtuluş vardır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: "Fasık, günahkâr da olsa Yezid'e bile lanet edilmez. Ona lanet edilmemesi Ehl-i sünnetin, kâfir bile olsa, bir kişiye lanete izin vermediği içindir. Ancak kâfir olarak öldüğü bilinen kimseye lanet etmek caizdir. Ebu Leheb ve eşi gibi. Allahü teâlâyı ve Onun Resulünü incitenlere Allah lanet etsin demek caizdir. Yezid, Müslüman idi. Namaz kılardı. İslamiyet'e düşman değildi. Yüzüğünün taşı üzerinde 'Rabbünallah' yazılı idi. Kerbela olayına o da üzülmüştür. Bu olayın esas sebebi dînî değil siyasî idi." Umumi olarak lanet edilebilir. Nitekim Resulullah efendimiz buyurdu ki: "Eshabıma sövenlere Allah lanet etsin!", "Lutilik yapanlara Allah lanet etsin!" Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr