Salih aleyhisselam ikinci defa kavmini imana davet edince, Cenda'nın amcasının oğlu, "Biz senin nasihatine muhtaç değiliz. Buradan git! Bizi rahat bırak" dedi. Salih aleyhisselam ona dönerek buyurdu ki: "Ey kişi! Sen bugün, çoluk çocuğun da falan saatte ölecek. Yarın da anan ve baban ölecekler. Çabuk iman et! Eğer imanlı vefat edersen, Allahü teâlâ seni yarın diriltir ve bir mucize olarak Semud kavmine gösterir. Ömrünü, sonuna kadar sıddık bir kimse olarak yaşar gidersin." Bunu duyan Cenda'nın amcasının oğlu, derhal değişti, iman edip, Salih aleyhisselamın hak peygamber olduğuna şehadet getirdi. Sonra da insanların bakışları arasında oradan ayrıldı. Hz. Salih'in dediği vakit gelince, hakikaten Cenda'nın amcasının oğlu vefat etti. Arkasından da hanımı ve çocukları öldüler. Bu hadise Semud kabilesi arasında yayıldı. Ertesi gün, baba ve annesi de öldü. Semudlular daha çok şaşırdılar. Reis Cenda da korku ve telaşla, bu olanları takip ediyordu. Salih aleyhisselam, kavmine sordu: "Ey Semudlular! O ilk vefat eden kişi, aranızda nasıl bir kimse idi?" "Sevdiğimiz hayırlı biri idi." "Eğer Allahü teâlâ onu benim duâmla diriltirse, iman eder misiniz?" "Putlarımıza tapmaktan vazgeçer, sana iman ederiz." Sonra beraberce ölen kişinin evine gittiler. O kişi, eşi, çocukları, anası, babası herbiri bir köşede yatıyorlardı. Salih aleyhisselam, Allahü teâlâya duâdan sonra, o ilk vefat edene ismiyle hitap etti. O meyyit; "Buyur ey Allahü teâlânın peygamberi" deyip, şehadet getirdi. Semudlular bu mucizeyi gördüler. Lâkin iman edeceklerine dair verdikleri sözde durmayıp, yine Hz. Salih'e, "sihirbaz" dediler, iftirada bulundular. Telaşla kalkıp puthanelerine gelerek, Hz. Salih'in mucizesini putlarına anlattılar. Mel'un şeytan putlara girerek dedi ki: "Sözünüzü anladım. Eğlencenizin başına dönerek, yiyip içip kendinizden geçiniz. Salih'i görürseniz, ona, senden önce gelen Nuh ve Hûd peygamberlerin getirdiği mucizelerden getir, göster de görelim deyin!" Semudlular sevinç ve neşe ile geriye döndüler. Hz. Salih'i görüp, şeytanın dediklerini ilettiler. Hz. Salih onlara dedi ki: "Ey kavmim! Bugüne kadar peygamberliğime delil olan çok alametler gördünüz. Size; vahşî hayvanlar, kuşlar, ağaçlar, ölüler ses verip şehadette bulundular. Bunlar yetmez mi ki, hâlâ şek ve şüphedesiniz? Mademki, bunlar yetmedi, öteki isteklerinizi de söyleyin. Nasıl bir mucize istersiniz?" "Ey Salih! Bizimle beraber bayramımıza iştirak edersin. Sen kendi ilâhına, biz de kendi ilâhlarımıza duâ ederiz. Eğer senin duân kabul olursa, biz sana tâbi oluruz." "Bayram gününüzde, yanınıza inşaallah geleceğim."