Ölüme hazır olanlara müjdeler!

A -
A +

Ekin ekmeden mahsûl beklemek, akıllı kimsenin yapacağı iş değildir. Ekin ekme, tohum atma yeri dünyadır. Mahsul bekleme yeri ise ahirettir. İnsanın, öldükten sonra Allahü teâlâya ibâdet etmesi mümkün olmaz. Ne yapılırsa hayatta iken bu dünyada yapılır. Ölüme ve ölüm meleğinin gelişine ancak bu dünya hayatında hazırlanılabilir. Öyleyse onu dâima hatırlamalı, hiçbir an bundan geri kalmamalıdır. Çünkü o, bizden gâfil değildir. Aslında, her zaman hazır olan kimse için, ölüm korkulacak bir şey değildir. Hattâ sevinilecek bir şeydir. Çünkü, ölüm sevgiliyi sevgiliye kavuşturan köprü gibidir. Ehl-i sünnet üzere imân edip salih amel işleyen kimselere, ölüm ânında melekler gelerek, korkmamalarını, üzülmemelerini söylerler; onlara, karşılaşacakları mesut hayâtı müjdelerler. Derler ki: "Dünyada korkuya düşmeyiniz. Allahü teâlânın, sizlere va'dettiği Cennetle sevininiz!" ÖLÜM ANINDAKİ BEŞ MÜJDE! Ölüm ânında verilen bu müjde beş türlüdür: 1- Müminlerin avâm tabakasından olanlara verilen müjde! Bunlara denir ki: - Azâbın ebedî olmasından korkmayınız. Yanî ebediyyen azâbda kalmayacaksınız. Peygamberler, sâlihler, evliyalar size şefâat edecek. Dünyada, ilk anda Cennete gidecek kadar sevâba mâlik olamadığınız için kederlenmeyin. Cennetle sevinin. Yanî sonunda varacağınız yer yine Cennettir. 2- İhlâs sâhibi mü'minlere verilen müjde! Onlara denir ki: - Amellerinizin kabûl olunmamasından korkmayınız. Sizin amelleriniz makbûldür. Sevâbı kaçırdığınıza üzülmeyiniz. Zîrâ sizin için kat kat sevâb vardır. 3- İşledikleri günâhlara tövbe eden mü'minlere verilen müjde. Onlara denir ki: - İşlemiş olduğunuz günâhlardan dolayı korkmayınız! Zîrâ onlar affedildi. 4- Zâhid mü'minlere verilen müjde! Onlara denir ki: - Sevâblarınızın noksan oluşundan dolayı hüzünlenmeyiniz. Hesap vermeden ve azâb görmeden gireceğiniz Cennetle sevininiz. 5- İnsanlara dinlerini öğreten, ilimleriyle âmil olan âlimlere verilen müjde! Onlara denir ki: - Kıyâmet gününün korkularından endişelenmeyiniz, hüzünlenmeyiniz. Şüphesiz ki Allah sizi amellerinizle mükâfatlandıracaktır. Size ve size uyanlara âit olan Cennetle sevininiz. Ömrünün son demleri böyle müjdelerle dolu olanlara ne mutlu! Zîrâ böyle müjdeler, ancak mü'min olanlar ve amellerini güzel yapanlar içindir. Böyle mü'minlere melekler gelir. Onlar meleklere derler ki: - Sizler kimlersiniz? Biz, sizden daha güzel yüzlü ve daha güzel kokulu varlıklar görmedik. Melekler de onlara cevâben derler ki: - Biz, sizin âhirette de dostlarınızız... GAFLETTE OLMAMANIN ALÂMETİ O hâlde, aklı başında olana yaraşan, gaflet uykusundan uyanmaktır. Gaflet uykusundan uyanmış olmanın alâmeti dört şeydir: Gaflet uykusundan uyanmış olan kimse: 1- Dünyevî meselelerle alâkalı husûslarda kanâatkâr olur, acele etmez. 2- Âhiretle alâkalı meseleler husûsunda kanâatkâr olmaz, yapmada acele eder. 3- Dînî, uhrevî konularda istişare eder, âlimlere danışır. Kendiliğinden bir iş yapmaz. 4- Halka nasîhat eder, onlara iyi davranır, çevresindeki insanları iyi bir şekilde idâre eder. İnsanların en fazîletlisi, kendisinde beş haslet bulunan kişidir. Bu insan: 1- Her zaman, Rabbine kulluğa yönelir, 2- Herkese faydalı olduğu açık ve kesindir. Herkes bilir. 3- Halk onun şerrinden emindir, kimse ondan zarar görmez 4- İnsanların elindekine hiçbir sûretle güvenmez. 5- Ölüme her an için hazırdır. Bir hikmet ehli zât şöyle der: Akıllı olan üç şeyi hatırından çıkarmaz: 1- Dünyanın fâniliğini, zevklerinin geçici olduğunu, 2- Ölümü, 3- Mârûz kalmaktan emin olmadığı felâketleri. Ah yazık, vâh yazık! Ömrüm boş şeylerle geçti, âh yazık! Yarını hiç düşünmedim, âh yazık! Hep hevâya binâ kurdum, şaşkınca, Din temeli çürük oldu, âh yazık! Daldım günâha, yapmadım hiç hayır Mal için, makâm için hep uğraştım, Sonsuz ni'metlerden oldum, âh yazık! Yol bozuk ve karanlık, önde şeytân, Günâh ağır, ağlarım hep, âh yazık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.