İslam büyükleri, alışverişin dine uygun yapılmasına çok dikkat ederlerdi. Yapacakları ticaretin dinî kurallarını öğrenmeden o işe başlamazlardı. Yaptıkları ticaretin İslamiyeti yaşamalarına veya dinde gevşekliğe sebep olmasından kaçınırlardı. İmam-ı Muhammed hazretlerine, mütehassıs olduğu tasavvuf bilgisinde bir kitap yazmadığını sorduklarında, "Zühd ve takva, ancak, bütün işlerde dine uymakla, bâtıl, fasid ve mekruh sözleşmelerden sakınmakla elde edilebilir. Bunlar da, fıkıh kitaplarından öğrenilir. Alışveriş ve başka sözleşmeleri yapacak kimsenin bunların sahih ve helal olması şartlarını öğrenmesi gerekir. Bunun için, bu işlerin ilmihalini öğrenmek her mükellefe farz-ı ayndır. Bu farzın yerine getirilmesi için, alışveriş kitabını yazdım" buyurdu. Bunları uyulmazsa, ticaret, pazarcılık dine zarar verir hale gelir. Bunun için Peygamber efendimizin "Allah'ım! Bana bu çarşının hayrından nasib eyle! Küfürden ve günahtan da sana sığınırım!" diye dua buyurmuşlardır. Ebu'd-derdâ buyurdu ki: "Pazarcıların yanında oturmaktan sakınmanızı tavsiye ederim. Zira bu sizi oyalar, vazifenizden alıkor." Süfyan-ı Sevrî de buyurdu ki: "Siz, tacirlerin ve pazarcıların elbiselerinin görünüşüne aldanmayınız. Zira o elbiselerin altında zararlı kurtlar vardır. Size, zenginlerle, ümerânın kurrâlarıyla bir de borsacılarla bir yerde oturmamanızı tavsiye ederim." Mâlik bin Dînar da şöyle buyurdu: "Pazar, malı çoğaltır; dini bozar!" Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "Pazarcıların çoğu facirdir! Çok yemin ederek günaha girerler ve yalan söyleyerek alışveriş yaparlar." "Malını yemin ederek beğendirmeye çalışan kimseye kıyamette merhamet edilmez." "Alışverişte 'Vallahi böyle, billahi öyle değildir' diye yemin edenlere ve sanatkârdan, 'Yarın gel, öbür gün gel' diye sözünde durmayanlara yazıklar olsun!" "Alıcı ile satıcı birbirine doğru söyleyip, nasihat edince, kazançları bereketli olur, malın kusurunu gizleyip, yalan söyledikleri zaman bu bereket kalkar." >> Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr