"Onlar çok ibadet ederler!"

A -
A +

İmâm-ı Begavî buyuruyor ki: Allahü teâlâ Ra'd sûresi 19'uncu âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruyor: "Ancak akıl sâhibleri ibret alırlar." Burada Hazreti Ebû Bekir kasdediliyor. Aynı sûrenin 20'nci âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruluyor: "O kimseler Allahü teâlânın ahdinde vefâ ederler, ahidlerini bozmazlar." Burada Ömer-ül Fârûk kasdedilmektedir. Aynı sûrenin 21'inci âyetinde meâlen buyuruluyor: "Allahü teâlânın sıla etmesini emrettiği kimselere sıla-i rahm ederler. Rablerinden korkarlar. Hesâbın zorluğundan korkarlar." Burada Hazreti Osmân kasdedilmektedir. Aynı sûrenin 22'nci âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruluyor: "Onlar Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için sabrederler. Namazlarını kılarlar. Ve bizim onlara verdiğimiz rızıktan gizli ve âşikâre olarak infâk ederler. Kötülüğe iyilik ile karşılıkta bulunurlar. Cennet sarayı onlar içindir." Burada Hazreti Ali kasdedilmektedir. Aynı sûrenin 23-24'üncü âyetlerinde meâlen buyuruluyor: "Adn Cennetine dâhil olurlar şu kimseler ki, onların babaları, hanımları ve çocukları sâlih amel işlemiş olurlar. Melekler onların yanına gelirler. Her kapıdan girdiklerinde selâm verirler. Dünyada yaptığınız sabır sebebi ile, ne güzel saraya kavuştunuz derler."Ya'ni Çihâr yâr-i güzînin dostlarınındır, demektir. Mü'minûn sûresi birinci âyet-i kerîmesinde meâlen; "Mü'minler, muhakkak felâh buldular" buyuruldu. İkinci âyet-i kerîmesinde, meâlen, "Onlar, namazlarında huşû üzere olan kimselerdir" buyuruldu. Burada Ebû Bekr-i Sıddîk kasdedilmektedir. Üçüncü âyet-i kerîmesinde meâlen, "Öyle mü'minler ki, lehv ve la'bdan (boş şeylerden) kaçarlar" buyuruldu. Burada Ömer-ül Fârûk kasdedilmektedir. Dördüncü âyet-i kerîmede meâlen, "Zekâtlarını veren mü'minler" buyurulmaktadır. Burada Hazreti Osmân kasdedilmektedir. Beşinci âyet-i kerîmede meâlen, "Öyle mü'minler ki, kendi ferclerini harâmdan hıfz edici olurlar" buyuruldu. Burada Aliyyül Mürtedâ kasdedilmektedir. Zâriyât sûresi 17'nci âyet-i kerîmesinde meâlen; "Onlar geceleri az uyurlar ve çok ibâdet ederlerdi" buyuruldu. Burada Hazreti Ebû Bekir kasdedilmektedir. 18'inci âyet-i kerîmesinde meâlen "Seher vakitlerinde istigfâr ederlerdi" buyuruldu. Burada Hazreti Ömer kasdedilmektedir. 19'uncu âyet-i kerîmede meâlen "Onların mallarında bir şey isteyenin ve [bir şey istemeyip de] mahrûm kalanların da hakkı vardı" buyuruldu. Burada Hazreti Osmân kasdedilmektedir. 20'nci âyet-i kerîmesinde meâlen, "Yakîn sâhibi kimselere yeryüzünde alâmetler vardır"buyuruldu. Burada Hazreti Ali kasdedilmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.