Peygamber efendimiz, Medîne-i münevvere'ye teşrif ettikten sonra Medîneli Müslümanlardan söz aldı. Bu söz alma esnâsında hatîbliği ile meşhûr olan Hz. Sâbit bin Kays, son derece, fasih ve beliğ olarak dedi ki: "Biz kendimizi ve çocuklarımızı nelerden koruyorsak, sizi de onlardan koruyacağız. Buna karşılık bize neyi vaad ediyorsunuz? " Peygamber efendimiz, bu samîmî karşılama ve suâle karşı tek kelime ile cevap verdiler: "Cenneti!" Orada olan herkes bu cevaptan çok memnun olup, hepsi de, "Razıyız" dediler. Böylece kadın erkek bütün Medîneliler, Resûlullah efendimize bî'at ettiler, söz verdiler. Peygamber efendimiz burada olduğu gibi, hayatları boyunca hiçbir kimseye, dünyaya âit bir şey vaat etmediler. Kendisine tâbi olanlara, Allahü teâlânın rızâsını, Cenneti, iki cihân saâdetini müjdelediler. Zaten, Eshâb-ı kirâmın hepsi, Peygamber efendimize, bu güzel niyet ve maksatlarla tâbi oldular. Başka şeylere kıymet vermediler. Hz. Sâbit bin Kays, çok cömert idi. Bir günde beş yüz ağacın hurmalarını toplayıp hepsini sadaka vererek evi için hurma bırakmadı. Bunun üzerine En'âm sûresi, 141. âyeti nâzil oldu. Burada meâlen: "Ekini hasat ettiğiniz zaman, fakirlerin hakkını verin ve isrâf etmeyin. Allahü teâlâ isrâf edenleri elbette sevmez" buyuruldu. Hz. Sâbit bin Kays; Peygamber efendimize karşı çok hürmetli idi. Peygamberimiz de onu sever, bu sevgisini zaman zaman bildirirlerdi. Hz. Sâbit bin Kays bir gün hastalandı. Resûl-i ekrem efendimiz onu ziyâret ederek: "Ey Allahım, Sâbit bin Kays'ın hastalığına şifâ ver!" diye duâ buyurdular ve bu hastalıktan şifa bulup tamamen iyileşti. Yıllar sonra Hz. Sâbit bin Kays, Müseyleme ile yapılan savaşta şehit oldu. Hz. Sâbit, şehit düştüğünde üzerinde kıymetli bir zırh vardı. Bu zırh çalındı. Biri rüyâsında Hz. Sâbit'i gördü. Hz. Sâbit, zırhının saklı olduğu yeri söyledi. Onu oradan almasını ve ihtiyacı olan birisine vermesini rica etti. Rüyâyı gören zât, ertesi gün arkadaşlarıyla birlikte. Hz. Sâbit'in tarif ettiği yere gitti. Zırhı orada buldu. Ve bu şehîdin isteğini yerine getirdi. Hz. Sâbit bin Kays, şehit olduğunda geriye Muhammed Abdullah, Yahya, Abdurrahman, Abdullah ve İsmail isimlerinde çocukları kaldı...