İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: Müslümanların Cennete girmeleri Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer'in izni ile olacaktır. Sanki Ebû Bekr "radıyallahü anh" Cennet kapısında durup, içeri girmeğe, izin verecek ve Ömer "radıyallahü anh" ellerinden tutarak içeri götürecektir. Bütün Cennetin, sanki Ebû Bekr'in "radıyallahü anh" nûru ile dolu olduğunu hissediyorum. Bu ikisinin bütün Sahâbe-i kirâm "aleyhimürrıdvân" arasında ayrı bir şân ve üstünlükleri vardır. Başka hiçbirisi, bunlara ortak değildir. Ebu Bekr-i Sıddîk "radıyallahü anh", Peygamber efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" ile sanki aynı bir evin sâhibidir. Farkları, bir evin iki katı arasındaki fark gibidir. Ömer "radıyallahü anh" da, Ebû Bekr'e "radıyallahü anh" tufeyl olarak, bu devlethânede bulunmaktadır. Diğer Sahâbe-i kirâmın, Server-i âleme "sallallahü aleyhi ve sellem" yakınlıkları, sünnet-i seniyyesine yani İslâmiyetine uydukları kadar, mahalle komşusu veya hemşehri gibidirler. Her ikisinin büyüklüğü, o kadar çoktur ki, Peygamberler "aleyhimüsselâm" sırasındadırlar. Peygamberlik makâmından başka, bütün üstünlüklerine mâliktirler. Nitekim Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: "Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer Peygamber olurdu". İmâm-ı Gazâlî "rahmetullahi aleyh" buyuruyor ki: Halîfe Ömer "radıyallahü anh" şehîd olunca, Abdüllah ibni Ömer, Sahâbe-i kirâma dedi ki: "İlmin onda dokuzu, Ömer "radıyallahü anh" ile berâber öldü". Bazılarının bu sözü anlamıyarak durakladıklarını görünce, "İlimden maksadım Allahü teâlâyı bilmektir. Abdest ve guslün bilgileri değildir" dedi. Ömer böyle olunca Ebû Bekr'in büyüklüğü nasıl anlaşılır ki! Ömer'in bütün iyilikleri onun bir iyiliğidir. Böyle olduğu, hadîs-i şerîfte bildirilmektedir. Ömer ile Sıddîk "radıyallahü anhümâ" arasındaki fark, Sıddîk ile Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" arasındaki farktan ziyâdedir. Başkalarının Sıddîktan "radıyallahü anh" ne kadar aşağıda olduğunu bundan anlamalıdır. Onların yüksekliğinden ne anlıyabilir ve söyleyebilirim ve üstünlüklerinden ne anlatabilirim? Tozun, dumanın, güneşi anlatmağa gücü yeter mi? Bir damla su, büyük denizleri söyleyebilir mi?