"Onu sana geri döndürürüz!"

A -
A +

Musa aleyhisselamın annesi süt anne olarak saraya geldiğinde oğlu Firavunun ellerinde ağlıyor, Firavun ise onu dindirmeye çalışıyordu. Odaya giren annesi, çocuğu kucağına alır almaz, sesini kesti. Sütünü kabul edip, emmeye başladı. Firavun da günde bir dinar ücretle, Musa'yı ona, süt çocuğu olarak verdi. Bundan sonra, Hazreti Musa'nın annesi, oğlunu alıp evine götürdü. Böylece Allahü teâlânın, "... Muhakkak ki, biz yakın zamanda onu sana geri döndürürüz..." şeklindeki vaadi gerçekleşmiş oldu. Nitekim Kasas suresinin 13. ayet-i kerimesinde mealen buyuruldu ki: (İşte böylece biz, Musa'yı annesine iade ettik. Ta ki onunla gözü aydın olsun. Onun ayrılığıyla hüzün çekmesin. Ve Allahü teâlânın vaadinin şüphesiz bir hak olduğunu bilsin. Lâkin insanların çoğu, Allahü teâlânın vaadinin hak olduğunu bilmez.) Hazreti Musa'nın annesi, evlâdının Firavunun eline geçtiğini öğrenince, çok üzülmüştü. Fakat Allahü teâlâ ona sabır ihsan ederek kendine hâkim olmuş; böylece sabrının karşılığını görmüştü. Sarayda, Hazreti Musa'nın, diğer süt annelerin sütlerini emmediği hâlde, bu hanımın sütünü emdiğini anlayan vezir Haman şüphelendi; Hazreti Musa'nın annesine sordu: "Bu çocuk, senden evvel başka kadınların sütünü hiç kabul etmediği hâlde, senin sütünü kabul ettiğine göre, sen her hâlde bu çocuğun annesisin!" Ey melik! Ben hoş kokulu, sütü tatlı olan bir kadınım. Her çocuk benim kokumu duyunca, hemen bana sarılır ve sütümü emer." Bunun üzerine orada bulunanların hepsi birden; "Doğru söylüyorsun!" diye iltifat ettiler ve her biri ona altın ve cevahirden, çeşitli hediyeler verdiler. Böylece Asiye'nin evlât edindiği Hazreti Musa'ya süt anne bulunmuştu. Asiye; Musa aleyhisselâmın annesine dedi ki: "Yanımda, sarayda kal! Bu çocuğu burada emzir! Muhakkak ki ben, hiçbir şeyi bu çocuk kadar sevmiyorum." Hazreti Musa'nın annesi, evindeki çocuğu Harun aleyhisselâmdan bahsederek şöyle cevap verdi: "Evimi ve evimdeki çocuğumu terk edemem, helâk olurlar. Müsaadeniz olur, gönlünüz rahat ederse, çocuğu bana verin, evime götürüp, ona bakayım. Benimle olduğu müddetçe ona iyilikten başka bir şey yapmam. Aksi hâlde evimi ve evdeki çocuğumu bırakamam.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.