Hazreti Bilâl-i Habeşî bir müşrikin kölesi idi. Fakat Müslüman olmakla şereflenmişti. Bir gün Müşriklerin putlarına hakaret edince, kafirler efendisine varıp, Hazreti Bilâl'den şikâyet ettiler. "Bir kölenin, bizim putlarımıza ihânet etmesi uygun mudur. Elbette bu kölenin cezasını vermek gerekir"; dediler. Efendisi de bunlara dedi ki; "Mâdem ki benim kölem böyle küstâhlık yaptı. Size verdim. Ne yapmak isterseniz, öyle yapın". Onlar da Bilâl'i aldılar. Sıcak kum üzerine çıplak olarak koyup, mubârek karnı üzerine taş koydular. Sonra iki ellerini ve iki ayağını bağladılar. Dediler ki, "Hazreti Muhammed'in dininden dönmeyince seni bundan kurtarmayız. Bunun altında kalırsın". Hazreti Bilâl bu taşın altında "Yâ Ehad" ismi şerîfini söylerdi. Allahü teâlânın hikmeti, Server-i Enbiyâ yoldan geçerken, Hazreti Bilâl'i bu azâbda yatar gördü. Hem de dili ile "Yâ Ehad" ismi şerîfini söyler. Peygamber Efendimiz, buyurdu ki: "Yâ Ehad ismi şerîfi seni kurtarır". Ondan sonra, seadetle devlethânelerine gitti. Bu sırada Hazreti Ebû Bekir, Peygamber Efendimizin, huzuruna geldi. Hazreti Bilâl'in halini Ebû Bekir hazretlerine anlatıp, buyurdular ki, "Yâ Ebâ Bekir! Bilâl'i kâfir elinden, sen kurtarırsın. Yoksa bir başka kimse kurtaramaz." Hazreti Ebû Bekir, onlara dedi ki, "Gelin bana satın." Onlar dediler ki, "Biz Bilâl'i dünya ağırlığı akça da versen satmayız. Eğer Âmir adındaki kölen ile değiştirirsen olur." O Âmir, Hazreti Ebû Bekir sebebiyle, hesaba gelmez mal edinmişti. Meta'ından, yâdigârından, davarından başka nakit onbin dirhemi vardı. Hazreti Ebû Bekir derdi ki, "Yâ Âmir! Müslüman ol, bütün mâl ile azâd ol. Yanımda, kardeşim olasın." O kabul etmezdi. Hazreti Ebû Bekir, "Âmir'i, bütün malı ve davarı ile, Hazreti Bilâl için size verdim", deyince, kâfirler de, Hazreti Ebû Bekir'i aldattık. Bu kadar mal ve Âmir gibi köle aldık" diye sevindiler. Ondan sonra Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Bilâl'i, önce taşın altından kurtarıp, elini eline alıp, Habîb-i Ekremin huzur-ı âlilerine getirip, ayak üzerine durup, buyurdular ki, "Yâ Resûlallah! Bilâl'i Allahü teâlâ aşkına bugün azâd ettim". Fahr-i âlem hazretleri çok sevinip, Hazreti Ebû Bekir'e dualar etti. O anda Cebrâîl aleyhisselâm gelip, Hazreti Ebû Bekir hakkında, meâl-i şerîfi, "O ateşten Ebû Bekir gibi, ziyâde müttekî olan sakınıp, kurtulur ki, Allahü teâlâ yanında temiz ve va'dine nâil olmak için, malını Allah yolunda hayrâta sarf eder."olan, Leyl sûresi 17 ve 18.ci âyet-i kerîmelerini getirdi.