Otuz yıl önce haber vermiştik

A -
A +

Bundan yaklaşık otuz yıl önce, daha ilk yıllarında gazetemizde sık sık, "Selefi" "Vehhabi" tehlikesinden bahsedilirdi. Yine gazetemizin kültür yayınlarından, "Vehhabiye Nasihat" kitabında "Vehhabilik" hakkında geniş bilgi veriliyor, Osmanlıların son zamanlarında terör yoluyla binlerce Müslümanı nasıl katlettikleri anlatılıyor, bunların gerçek İslam ile ilgisi olmayan, İngilizler tarafından ortaya çıkartılan "Sapık" bir fırka olduğu bildiriliyordu. Ehli sünnet Müslümanlar, Vehhabilerin tuzaklarına düşmemesi için uyarılıyordu... O günleri yaşayanlar hatırlar; bu uyarılardan dolayı her kesimden, her cemaatten büyük tepki almıştık. Gerçek İslam tam bilinmediği için, Arabistan'daki Vehhabilerin yaşayışı örnek olarak gösterilerek: "Böyle kimselere siz nasıl, 'Sapık' dersiniz?" diye yapmadıkları hakaret bırakmamışlardı; bu kitapları satanlara ve Vehhabiliği kötüleyen kıymetli yazarlara... Hâlâ o günkü gazetelerin birinci sayfaları gözümün önünde. Kral Fahd öldüğü zaman, "Büyük şehid" "Mücahid" "Gerçek Müslüman" gibi manşetlerle ölümünü duyurmuştu gazeteler. Halbuki bu kral, Vehhabiliği bütün dünyaya yaymak için, milyar dolarlar sarfetmişti. Yumuşak, mutedil görünümü ile yaptıklarını örtmeye çalışmıştı. 2-3 yıldır, Afganistan, Irak... gibi ülkelerde son olarak da, ülkemizdeki Vehhabi kaynaklı terör olayları artık mızrak çuvala sığmaz hale gelince yediden yetmişe herkes, Vehhabiliğin, Selefiliğin kötülüklerini anlatmaya, bununla ilgili yazı dizileri, TV programları yapmaya başladı... Tabii ki, Basra harab olduktan sonra... Bugün, hemen hemen her İslam ülkesinde, hatta Müslümanların bulunduğu her yerde Vehhabi mollaları cirit atmakta. Hemen hemen her yerde elde ettikleri, kendilerine çevirdikleri kimseler ile korkunç bir şekilde, Vahhabi inancını yaymaktalar. Tabii ki bundan çoklarının haberi yok veya o tarakta bezleri olmadığı için olayın bu yönüne bakan yok. Son 50-60 yıl içerisinde, Vehhabi propagandasına aldanıp bu inancı benimsemiş ve bu inanışta iken vefat etmiş milyonlarca insan var. Bunu düşünen yok. Yetmişli yıllarda, dünyada Vehhabi mi var, nereden böyle şeyler uyduruyorsunuz, müslümanlara iftira ediyorsunuz, diyenlerin, Vehhabilere arka çıkanların bunda hiç mi günahı vebali yok? Bugün Çeçenistan bile Vehhabi mollaların tasallutu altında. Zaten Çeçenlerin Vehhabiliğe kaymaları ile çöküşleri de başladı. Balkan ülkelerinde de, Osmanlı eserleri yıkılarak, yerlerine Vehhabi camileri yapılmaktadır. Osmanlılar, Ehli sünnet olduklarından, onları hatırlatacak en küçük bir tarihi esere tahammül gösteremiyorlar. Arabistan'da, özellikle Hicaz'da, mukaddes beldelerdeki o, eşsiz tarihi Osmanlı eserlerini yok ettikleri gibi buralardaki eserleri de yok ediyorlar. Ehli sünnet itikadını kurumlar bazında,Türkiye dışındakı bütün İslam ülkelerinde bir asır önce, ülkemizde ise, yetmişli yıllarda, etkisiz hale getirdikleri için artık son yıllarda ağırlığı tarihi eserlere verdiler. Fakat anlayamadığım bir husus var, o da şu: Suudi Arabistan'a ve daha sonra bütün İslam alemine bu Vehhabilik terörünü, belasını musallat eden İngilizlerdir. Bu herkesin ortak kanaatidir. Bunda kimsenin şüphesi yok. Böyle olduğuna göre, İngilizler Vehhabilerden niçin şikayetçi! Burada iki ihtimal akla geliyor: Birincisi, İngilizler Vehhabiler vasıtasıyla yapacaklarını yaptılar, İslamı yok etmek için yeni bir metot geliştiriyorlar. İkinci ihtimal ise, Vehhabi terörü bunların da kontrolünden çıktı. Bunun için yok etmek istiyorlar. Her ikisi de bizim dışımızda olan olaylar. Çünkü Vehhabiliği biz getirmedik. Götürülecekse bunun kararını biz değil getiren verecek!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.