İnsanın övülmeyi sevmesi, kötü huylardandır. Kalb hastalığıdır. Bunun sebebi, insanın kendini beğenmesi, yüksek, iyi sanmasıdır. Övülmek, böyle kimseye tatlı gelir. Bunun üstünlük, iyilik olmadığını, olsa da, geçici olduğunu düşünmelidir. İnsanın, kendini sevmesi, nefsin hevâsına, şehvetlerine, isteklerine, lezzetlerine tâbi' olması da kötü huylardandır.. Bunun kötü olduğu, âyet-i kerîmelerde açıkça bildirilmiştir. Nefsin arzûlarının, insanı Allah yolundan saptırıcı oldukları, Kur'ân-ı kerîmde haber verilmiştir. Çünkü nefs, dâimâ Allahü teâlâyı inkâr, Ona inâd, isyân etmek ister. Her işte, nefsin arzûlarına uymak, nefse tapınmak olur. Nefsine uyan, küfre veya bid'at sâhibi olmağa yâhut fıska yani haram işlemeğe başlar. Ebû Bekr Tamistânî "rahime-hullahü teâlâ" diyor ki: "Nefse uymaktan kurtulmak, dünya nimetlerinin en büyüğüdür. Çünkü nefs, Allahü teâlâ ile kul arasındaki perdelerin en büyüğüdür" Sehl bin Abdüllah Tüsterî hazretleri diyor ki: "İbâdetlerin en kıymetlisi, nefse uymamaktır." İslâm bin Yûsüf Belhî, Hâtem-ül-esam'a bir şey hediyye etti. Hâtem bunu kabûl edince, bunu kabûl etmek nefsin arzûsuna uymak olmaz mı dediler. Kabûl etmekle kendimi zelîl, onu azîz eyledim. Reddetseydim, kendim azîz, o zelîl olurdu. Nefsimin hoşuna giderdi dedi. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", uzun bir hadîs-i şerîfin sonunda buyurdu ki: "İnsanı felâkete sürükleyen şeyler üçtür: Hasîslik, nefse uymak, kendini beğenmek." İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyurdu ki: "Allahü teâlânın insana yardımına mâni' olan perdelerin en kötüsü, (Ucb)dur. Yani ayıblarını görmeyip, ibâdetlerini beğenmektir." İsâ aleyhisselâm buyurdu ki: "Ey havârîler! Rüzgâr, çok ışıkları söndürmüştür. Ucb da, çok ibâdetleri söndürmüş, sevaplarını yok etmiştir." Hadîs-i şerifte, "Ümmetimin iki kötü huya yakalanmalarından çok korkuyorum. Bunlar, nefse uymak ve ölümü unutup, dünya arkasında koşmaktır" buyuruldu. Nefse uymak, İslâmiyete uymağa mâni' olur. Ölümü unutmak, nefse uymağa sebep olur. Hadîs-i şerifte, "Aklın alâmeti, nefse gâlib ve hâkim olmak ve öldükten sonra lâzım olanları hâzırlamaktır. Ahmaklık alâmeti, nefse uyup, Allahtan af,merhamet beklemektir:" buyuruldu.