Kötü huyların en tehlikelilerinden biri de dünyaya, mala muhabbettir. Bu muhabbet, sevgi kötülüklerin başıdır. Mâl, para peşinde koşmak, Allahü teâlânın emirlerini unutturursa, "dünya muhabbeti" denir. Allah zikri, düşüncesi bulunmıyan kalbe şeytan yerleşir. Şeytanın en büyük hîlesi, insana hayırlı işler yaptırarak kendisini sâlih, iyi zan ettirmesidir. Böyle kimse, kendisinin kulu olur. Haram yoldan kazanılan mâl, mülk olmaz. Kullanması haram olur. Helâl mâlı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekrûhdur. Zekâtını vermezse, azâba sebep olur. Hadîs-i şerifte, "Altına ve gümüşe köle olana la'net olsun!" buyuruldu. Köle, dâimâ efendisinin kalbini kazanmağı düşünür. Dünya mâlı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri, arzûları peşinden koşmaktan daha fenâdır. Hadîs-i şerifte, "Geçen ümmetlerin herbirine fitneler verildi. Benim ümmetimin fitnesi, mâl, para toplamak olacaktır" buyuruldu. Dünyalık peşine düşerek, âhıreti unutacaklardır. Hadîs-i şerifte, "Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdîr etmiştir" buyuruldu. İnsanın rızkı değişmez, azalmaz ve çoğalmaz ve zamanından geri kalmaz. İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sâhibini arar. Çok fakîrler vardır ki, zenginlerden daha iyi, daha mes'ûd yaşar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dînine sarılanlara, ummadıkları yerden rızık gönderir. Hadîs-i kudsîde, "Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster!" buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte, "Yâ Rabbî! Beni sevenlere, hayırlı mâl ver. Bana düşmanlık edenlere, çok mâl ve çok evlâd ver!" buyuruldu. Geçmişte, bir Yahûdî öldü. Bir köşk ile iki oğlu kaldı. Köşkü taksîmde anlaşamadılar. Duvardan bir ses geldi. Benim için birbirinize düşman olmayınız. Ben bir pâdişâh idim. Çok yaşadım. Mezârda yüz otuz sene kaldım. Sonra, toprağımla çanak çömlek yaptılar. Kırk sene evlerde kullandılar. Kırıldım. Sokağa atıldım. Sonra, benimle kerpiç yaptılar. Bu duvarın inşâsında kullandılar. Birbirinizle dövüşmeyiniz. Siz de, benim gibi olacaksınız, dedi. Hadîs-i şerifte, "Dünyayı helâlden kazanana, âhırette hesâb vardır. Haramdan kazanana, azâb vardır" ve "Allahü teâlâ, bir kulunu sevmezse, mâlını haramlara sarf ettirir" buyuruldu. Tekebbür için binâ yapmak böyledir. Bir hadîs-i şerifte, "Bir kimse, helâl para ile binâ yaparsa, insanlar, bundan faydalandığı müddetçe, kendisine sevap verilir" buyuruldu.