Peygamberimiz, Muhammed aleyhisselâmın hak Peygamber olduğunu bildiren şâhidler pek çoktur. Allahü teâlâ, "Sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım" buyurdu. Bütün varlıklar, Allahü teâlânın varlığını, birliğini gösterdikleri gibi, Muhammed aleyhisselâmın hak Peygamber olduğunu ve üstünlüğünü de göstermektedirler. Ümmetinin Evliyâsında hâsıl olan kerâmetler de hep Onun mucizeleridir. Çünkü, kerâmetler, Ona tâbi olanlarda, Onun izinde gidenlerde hâsıl olmaktadır. Hattâ, bütün Peygamberler, Onun ümmetinden olmak istedikleri için, daha doğrusu, hepsi Onun nûrundan yaratıldıkları için, Onların mucizeleri de Muhammed aleyhisselâmın mucizelerinden sayılır. Muhammed aleyhisselâmın mucizeleri, zaman bakımından üçe ayrılmıştır: Birincisi, mübârek rûhu yaratıldığından başlayarak, Peygamberliğinin bildirildiği (bi'set) zamanına kadar olanlardır. İkincisi, bi'setden vefâtına kadar olan zaman içindekilerdir. Üçüncüsü, vefâtından kıyâmete kadar olmuş ve olacak şeylerdir. Bunlardan birincilere, (İrhâs) yani, başlangıçlar denir. Her biri de ayrıca görerek veya görmeyip akıl ile anlaşılan mucizeler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bütün bu mucizeler o kadar çoktur ki, saymak mümkün olmamıştır. İkinci kısımdaki mucizelerin üç bin kadar olduğu bildirilmiştir. Mucizenin şartları vardır: 1 - Allahü teâlânın, mutâd sebepler olmadan yapmasıdır. Çünkü, Onun Peygamberini tasdik ettirecektir. 2- Hârikulâde olmalıdır. Âdet olan şeyler, meselâ güneşin hergün şarktan doğması, ilkbahârda çiçeklerin açması, mucize olmaz. 3- Bunu, başkalarının yapamaması lâzımdır. 4 -Peygamber olduğunu bildiren kimsenin istediği zaman hâsıl olmalıdır. 5- İstediğine uygun olmalıdır. Meselâ şu ölüyü dirilteceğim, deyince, başka hârika hâsıl olursa, meselâ dağ ikiye ayrılırsa, mucize olmaz. 6- İsteyip de hâsıl olan mucize, kendisini yalanlamamalıdır. Meselâ, şu hayvan ile konuşacağım, deyince, hayvan (Bu yalancıdır) derse, mucize olmaz. 7- Mucize, peygamber olduğunu söylemeden önce hâsıl olmamalıdır. Muhammed aleyhisselâm çocuk iken, göğsünün yarılıp, kalbinin yıkanıp temizlenmesi, başının üstünde bulut bulunması, ağaçların, taşların kendisine selâm vermeleri gibi, önceden hâsıl olan hârikalar, kerâmet idiler. Bunlara "İrhâs" denir. Peygamberliği kuvvetlendirmek içindirler.