Rüyâ ve ilhâm

A -
A +

Kâfirleri sevmemek, onlara kalb ile düşmanlık etmek Kur'ân-ı kerîmde, açık olarak emir edilmiştir. Bunda şübheye imkân yoktur. Kâfirlerin aslı ne olursa olsun, bizlere Kur'ân-ı kerîme tâbi olmak farzdır ve zarûrîdir. Kıyâmette Cehennemden kurtuluş, saadet-i ebediyyeye kavuşmak, nassa, Kur'an-ı kerim ve hadis-i şeriflere bağlıdır. Hayâller, rüyâlar, insanların kalblerine doğan keşifler ve ilhâmlar, nass yerine geçemez. Keşfi, ilhâmı hatâlı olanlar, kendilerini edille-i şeriyye, yani dinin dört kaynağına uydurmağa ve vicdân ve keşflerine uymasa dahî bunlarla amel etmeğe mecbûrdur. Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri ahkâm-ı islâmiyeye yapışmakta ve İslâmiyeti yaymakta, misli yok idi. Çok defa buyururdu ki: "Eğer ben şeyhlik etseydim, hiçbir şeyh, kendisine talebe bulamazdı. Fakat, şeyh olmak için değil, dîni, İslâmiyeti yaymak için emir olunduk." Evliyânın iki alâmeti vardır: Etta'zîm-ü li-emrillah veşşefakatü li-halkıllah. Yani, Allahü teâlânın emirlerine ta'zîm ve hurmet ve mahlûklarına şefkattir... Peygamberlerin, Eshâb-ı kirâmın, Tâbi'înin ve Selef-i sâlihînin hepsi, emr-i ma'rûf ve nehy-i münker yapmak için ne kadar uğraştı. Bu yolda ne kadar eziyetlere ve cefâlara katlandılar. Kimseye karışmamak dînimizde iyi olsaydı, kalbin bir günahı inkâr etmesi, imanın alâmeti buyurulmazdı. Nitekim, hadîs-i şerîfte, "Günah işleyeni, eliniz ile men ediniz, buna kuvvetiniz yetmezse, söz ile mâni olunuz. Bunu da yapamaz iseniz, kalbiniz ile beğenmeyiniz! Bu ise, imanın en aşağısıdır" buyuruldu. Karışmamak, hoşgörülü olmak, emr-i marûf yapmamak iyi olsaydı, günah işleyen bir kavim helâk olurken, bunlara emr-i marûf yapmayan âbid de, birlikte helâk olmazdı. Nitekim, bir hadîs-i şerîfte, "Allahü teâlâ, Cebrâîl aleyhisselâma, filân şehri yerin dibine geçir, diye emretti. Cebrâîl aleyhisselâm, "Yâ Rabbî! Bu şehirdeki filânca kulun sana bir ân ısyân etmedi. Hep itâat ve ibâdet ediyor" deyince; Onu da berâber geçir! Zîrâ günah işleyenleri görünce, bir kerecik yüzünü değişdirmedi" buyuruldu. Ayet-i kerîmede meâlen; "Ey mümin kullarım! Emrettiğim işleri, ibâdetleri yapar ve emr-i ma'rûf ve nehy-i münker eder iseniz, başkalarının yoldan çıkması, size zarar vermez" buyurulmakdadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.