"Sadece Allaha ibadeti emrediyor"

A -
A +

Meşhûr Arap dâhilerinden hazreti Mugîre anlatır: Biz Araplar içinde, putperestliğe son derecede bağlı ve Lât putunun hizmetçisi bir kavimdik. Kavmimizin Müslüman olduğunu görecek olsam bile, onlara tâbi olmayacağımı sanırdım. Mâlikoğullarından bir heyet, Mısır meliki Mukavkıs'a gitmek ve hediye sunmak üzere hazırlanmışlardı. Onlarla birlikte ben de, gitmek üzere hazırlanmıştım. Amcam Urve bin Mes'ûd'a danıştım. Gitmekten men ederek, "Kardeşlerinden hiç kimse senin yanında değil!" dedi. Ben, onun sözünü dinlemedim. "Mutlaka gideceğim!" dedim. Onlarla birlikte yola çıktım. Nihâyet, İskenderiye şehrine vardık. Mukavkıs, bana baktı ve birisine, kim olduğumu ve ne istediğimi öğrenmesini istedi. O kimse, benden sordu. Kim olduğumu ve kendisini görmeye geldiğimi haber verdim. Bunun üzerine Mukavkıs, kiliseye indirilmemizi ve orada ağırlanmamızı emretti. Ağırlandık. Sonra, Mukavkıs bizi çağırdı ve Mâlikoğullarının liderine baktı. Onu, yakınına getirtti. Birlikte oturdular. Sonra aralarında şu konuşmalar geçti: - Sizinle benim aramda bulunan Muhammed ve Eshâbının, sizi takiplerinden nasıl kurtulabildiniz? - Onlardan korkumuzdan ötürü, deniz yolunu tercih ettik! - Onun, sizi kabûle dâvet ettiği şey hakkında ne yaptınız? - Bizden hiçbir kimse Ona tâbi olmadı! Çünkü O, şimdiye kadar ne atalarımızın, ne de hükümdarların tutmamış olduğu, sonradan çıkma bir din getirdi bize! Biz, atalarımızın tuttukları dîne bağlıyız! - Onun dâvetini, kavmi nasıl karşıladı? - Ona, kavminin gençleri tâbi oldular ve Onu, kavminden ve başka Araplardan olan muhâliflerine karşı korudular. Aralarındaki çarpışmada bir kere kavmi, bir kere de O yenildi! - Siz, Onun kabûle dâvet ettiği şeyleri, bana dosdoğru haber verir misiniz? - O, atalarımızın yapageldikleri ibâdeti bırakmaya ve kendisine hiçbir şeyi şerik koşmadan bir Allaha ibâdet etmeye, bizi dâvet ediyor. Namaz kılmaya ve zekât vermeye dâvet ediyor! Geceli gündüzlü her gün beş kere namaz kılarlar. Altınlarının ve mallarının zekatını verirler. (Devamı yarın)Meşhûr Arap dâhilerinden hazreti Mugîre anlatır: Biz Araplar içinde, putperestliğe son derecede bağlı ve Lât putunun hizmetçisi bir kavimdik. Kavmimizin Müslüman olduğunu görecek olsam bile, onlara tâbi olmayacağımı sanırdım. Mâlikoğullarından bir heyet, Mısır meliki Mukavkıs'a gitmek ve hediye sunmak üzere hazırlanmışlardı. Onlarla birlikte ben de, gitmek üzere hazırlanmıştım. Amcam Urve bin Mes'ûd'a danıştım. Gitmekten men ederek, "Kardeşlerinden hiç kimse senin yanında değil!" dedi. Ben, onun sözünü dinlemedim. "Mutlaka gideceğim!" dedim. Onlarla birlikte yola çıktım. Nihâyet, İskenderiye şehrine vardık. Mukavkıs, bana baktı ve birisine, kim olduğumu ve ne istediğimi öğrenmesini istedi. O kimse, benden sordu. Kim olduğumu ve kendisini görmeye geldiğimi haber verdim. Bunun üzerine Mukavkıs, kiliseye indirilmemizi ve orada ağırlanmamızı emretti. Ağırlandık. Sonra, Mukavkıs bizi çağırdı ve Mâlikoğullarının liderine baktı. Onu, yakınına getirtti. Birlikte oturdular. Sonra aralarında şu konuşmalar geçti: - Sizinle benim aramda bulunan Muhammed ve Eshâbının, sizi takiplerinden nasıl kurtulabildiniz? - Onlardan korkumuzdan ötürü, deniz yolunu tercih ettik! - Onun, sizi kabûle dâvet ettiği şey hakkında ne yaptınız? - Bizden hiçbir kimse Ona tâbi olmadı! Çünkü O, şimdiye kadar ne atalarımızın, ne de hükümdarların tutmamış olduğu, sonradan çıkma bir din getirdi bize! Biz, atalarımızın tuttukları dîne bağlıyız! - Onun dâvetini, kavmi nasıl karşıladı? - Ona, kavminin gençleri tâbi oldular ve Onu, kavminden ve başka Araplardan olan muhâliflerine karşı korudular. Aralarındaki çarpışmada bir kere kavmi, bir kere de O yenildi! - Siz, Onun kabûle dâvet ettiği şeyleri, bana dosdoğru haber verir misiniz? - O, atalarımızın yapageldikleri ibâdeti bırakmaya ve kendisine hiçbir şeyi şerik koşmadan bir Allaha ibâdet etmeye, bizi dâvet ediyor. Namaz kılmaya ve zekât vermeye dâvet ediyor! Geceli gündüzlü her gün beş kere namaz kılarlar. Altınlarının ve mallarının zekatını verirler. (Devamı yarın) > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.