Sahur, seherde yenilen yemektir. Ebu Hüreyre hazretleri anlatır: "Fahr-i cihan efendimizin şerefli huzuruna girdim. Sahur yiyordu. - Sahur bir berekettir ki, Allah onu size vermiştir. O halde siz onu terketmeyin, buyurdu. Ebu Davud ve Nesai'nin rivayetlerine göre Arbaz bin Sariye şöyle bildirmiştir: "Resulullah efendimiz, beni sahura davet edip: - O mübarek yemeğe tez gel, buyurdu", demiştir. Enes bin Malik'ten rivayet edilmiştir ki: "Seher vaktinde Resulullah efendimiz: - Ya Enes! Ben oruçlu olmak istiyorum, bana yiyecek bir şey getir! dedi. Ben de önüne hurma ve su getirdim. Ondan sonra Peygamber efendimiz: - Ya Enes! Bir kimse getir, benimle beraber yesin, dedi. Ben de Zeyd bin Sabit'i davet ettim. Zeyd geldi: - Ben sevik içmek isterim, oruçlu olmak da isterim, dedi. Resulullah Efendimiz: - Ben de oruçlu olmak istiyorum, dedi. Bunun üzerine Zeyd ile sahur yediler. Sonra kalktı, iki rek'at namaz kıldı. Daha sonra sabah namazına çıktı", demiştir. Cabir bin Abdullah hazretleri, Efendimizin Ramazanla ilgili ümmetine şu müjdeleri verdiğini bildirdi: "Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazan-ı şerifte 5 şey ihsan eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir: 1- Ramazanın 1. gecesi, Allahü teâlâ mü'minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azab etmez. 2- İftar zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir. 3- Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolması için dua eder. 4- Allahü teâlâ, oruç tutanlara, ahırette vermek için, Ramazan-ı şerifte Cennette yer tayin eder. 5- Ramazan-ı şerifin son günü, oruç tutan mü'minlerin hepsini affeder"