Hazreti Osman, Peygamber efendimizin vahiy kâtiplerinden idi. Güzel yazar, güzel konuşurdu. Hitâbeti kuvvetli idi. Kur'ân-ı kerîmi çok okurdu. Ezberi çok ileri derecede idi. Namazda, bir rek'atte bütün Kur'ân-ı kerîmi okuyan dört kişiden biri de Hz. Osman'dır. Çok okuduğu için elinde iki mushaf eskimiştir. 12 sene hilâfet makâmında kalan Hz. Osman, çok cesûr idi. Hiçbir felâket karşısında sarsılmamıştı. Bunun için halîfeliği çok başarılı geçmiştir. Bilhassa halîfeliğinin ilk yılları, İslâm târihinin altın yılları olmuştur. Devrinde birçok yerler fethedilmiştir. Horasan, Hindistan, Mâverâünnehir, Kafkasya, Kıbrıs adası ve Kuzey Afrika'nın birçok yerleri, O'nun devrinde İslâm topraklarına katılmıştır. Hz. Osman, herkese lâyık olduğu vazîfeyi verirdi. Onun ta'yîn ettiği vâliler, askerlikte ve memleketleri fethetmekte, en seçme kimselerdi. İslâm memleketleri batıda İspanya'ya, doğuda, Kâbil ve Belh'e kadar genişledi. Resûlullah efendimiz Hz. Osman'ın hilafeti zamanında fitnelerin çıkacağını haber vermiştir. Hz. Âişe-i Sıddîka'dan rivâyet edilen hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: "Yâ Osman! Allahü teâlâ sana hilâfet denen bir gömlek giydirecek. Eğer münâfıklar onu soymak isterlerse, bana kavuşuncaya kadar sakın onu çıkarma!" Bu hadîs-i şerîf sebebiyle Hz. Osman, muhâsara edildiği zaman halîfelikten çekilmemiştir. Halîfeliği sırasında adâlet ile davranmaya çok dikkat ederdi. Bir gün bir gencin kulağını çekti. Gencin kulağı acıyıp, "Efendim, herkesin birbirinden hakkını alacağı kıyâmet gününü düşününüz" dedi. Bu söz Hz. Osman'a çok te'sîr etti. Buyurdu ki: - Ey genç, sen de benim kulağımı çek, ödeşelim. Genç, Hz. Osman'ın kulağını çekti. Hz. Osman; - Biraz daha çek, buyurunca, genç dedi ki: - Siz Kıyâmet gününü düşünerek korktunuz. Ben de o günkü hesaptan korkuyorum. Hz. Osman buyurdu ki: "On şey çok zâyi olmuştur: Suâl sorulmayan âlim, amel edilmeyen ilim, kabûl edilmeyen doğru görüş, kullanılmayan silâh, içinde namaz kılınmayan mescid, okunmayan mushaf, Allah yolunda dağıtılmayan mal, binilmeyen vâsıta, dünyayı isteyenin içindeki zühd ilmi, içinde âhiret yolculuğu için azık edinilmeyen uzun ömür."