Sebepleri yaratana güvenirlerdi

A -
A +

İslam büyükleri, Cenab-ı Hak emrettiği için rızık için çalışırlar fakat çalışmasalar da rızıklarının geleceğinden şüpheleri yoktu. Bir Allah adamına, "Hep ibadetle meşgul oluyorsun, ne yiyip ne içiyorsun?" dediler. O da, dişlerini gösterdi. "Değirmeni yapan suyunu gönderir" demek istedi. Çünkü rızıkları Allahü teâlânın gönderdiğine inancı tamdı. Âyet-i kerimede mealen, "Yeryüzündeki her canlının rızkını, Allah elbette gönderir." (Hud 6) Allah adamları rızık endişesi ile fakirlikten korkmanın şeytandan olduğunu bildirirlerdi. Nitekim, sure-i Bekaradaki 268'inci ayet-i kerimede mealen, "Şeytan, muhtaç hale düşeceğinizi, size söz veriyor" buyuruldu. Allahü tealanın merhametine güvenmek, yüksek marifettir. Bu makama ulaşan kimselere Cenab-ı Hak, ummadıkları yerlerden bol bol rızık göndermektedir. Müslüman sebeplere yapışır fakat sebeplere güvenmez, sebepleri yaratana sığınır. Dervişin birisi bir mescidde ibadet ederdi. Mescidin imamı, buna "Fakirsin, bir iş tutsan iyi olur" dedi. Bu da, "Bir Yahudi komşum, her gün bana lazım olan şeyleri gönderiyor" deyince, imam "Öyle ise, sen işini sağlama bağlamışsın, çalışmazsan zararı yok" dedi. Bu da, imama "Öyle ise, sen de, herkese imam olmaktan vazgeç ki, Yahudinin sözünü, Allahü tealanın sözünden üstün tutan, imam olmağa layık değildir" dedi. Başka bir mescid imamı da, cemaatten birine, "Nereden geçiniyorsun?" dedi, o da, "Dur! Önce senin arkanda kıldığım namazı yeniden kılayım" dedi. Yani senin, Allahü tealanın rızık göndereceğine inancın yok. Namazın kabul olmaz, demek istedi. Mâlik bin Dînâr hazretleri buyurdu ki: "Şu beş şey bedbahtlığın alâmetidir: Birincisi, gözün yaşarmaması, ikincisi kalbin katı olması, üçüncüsü hayâsızlık, dördüncüsü dünyaya düşkünlük, beşincisi, rızkından endişe etmek." Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Hiç kimse, nasibinden fazla rızka kavuşamaz. Rızkına kavuşup yemedikçe de ölmez. İstemese de rızkı kendisine verilir." Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.