"Sen üzülme!"

A -
A +

Musa aleyhisselam, kavmine söz geçiremeyip, bu fasık topluluğun arasından kendisini ayırması için Cenab-ı Hakka yalvarınca, Allahü teâlâ ona buyurdu ki: - Şimdi kavmin içinde bulunan Kâlib ve Yûşa hariç, onlardan hiçbirine, Arz-ı Mukaddes'e girmek ve oralara sahip olmak nasip olmayacaktır. Arz-ı Mukaddes'e girmek onlara haram kılınmıştır. Artık onlar, kırk sene müddetle, bulundukları Tîh Sahrasında hayret içinde, şaşkın şaşkın dolaşırlar. O hâlde sen, böyle fasık bir kavmin o hâlleri için hiç mahzun olma, kederlenme! (İsrailoğulları peygamberleri olan ve kendilerini zulümden kurtaran Musa aleyhisselâma böyle derken, Medineli Müslümanlar Bedir'de Peygamber efendimize aynen şöyle söylemişlerdi: "- Ya Resûlallah, biz sana inandık! Allah katından getirdiğin şeylerin hak olduğuna itimat ve iman eyledik. Sana itaat etmeye ve emirlerine kesinlikle uymaya söz verdik. Biz İsrailoğullarının Hazreti Musa'ya dediği gibi, "Şayet çok istiyorsan Rabbinle beraber sen git. İkiniz onlarla savaşın. Bizi sorarsanız, biz burada kalacağız" demeyiz. Biz, "Seninle beraber ölünceye kadar savaşırız" deriz. Artık siz ne dilerseniz emrediniz. Seni gönderen Allah hakkı için, eğer denize girersen, seninle beraber gireriz, hiçbirimiz geri kalmayız. Biz düşmana karşı varmaktan çekinmeyiz. Savaş anında geri dönmeyiz. Biz, sabredenlerdeniz ve sadıklardanız. Cenab-ı Haktan, bizden memnun olacağınız işler göstermesini niyaz ederiz. Hemen, Allahü teâlânın bereketi ile bizimle murat ettiğiniz tarafa hareket buyurunuz!") İsrailoğulları, Hazreti Musa'yı çok üzmeleri sebebiyle kırk sene müddetle Tîh sahrasında âdeta hapsolundular. Ne yapacaklarını bilemez vaziyette şaşkın şaşkın dolaşırlardı. Bulundukları yer daracık, onlar ise pek kalabalıktı. Sabahleyin büyük şevkle ve gayretle, başka taraflara gitmek üzere oldukları yerden ayrılırlar; akşama kadar meşakkat ve zahmetle uzun yollar giderlerdi. Fakat Allahü teâlâ Tîh çölünden ayrılmamalarını dilediğinden, bir günlük sıkıntılı yolculuktan sonra, vardıkları yerin, sabahki ayrıldıkları yer olduğunu görerek, çok hayıflanırlar; kendi kendilerine yanıp yakılırlardı. Yani ne kadar yol giderlerse gitsinler, neticede çıktıkları yere varırlardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.