Resûlullah efendimiz, beraberinde Ebû Bekr-i Sıddîk ve onun azadlı kölesi Amir bin Fuheyre olduğu hâlde Medîne-i münevvereye doğru gidiyorlardı. Bu sırada Mekke müşrikleri, onları yakalamak için harekete geçtiler. Her tarafı aramaya başladılar. Hicret yolu üzerinde bulunan kabîleler, bu iş için seferber olmuşlardı. Büreyde bin Eslem de kendi kabîlesinden yetmiş kişiyle beraber bu işin peşine düşmüştü. Karşılaştıkları zaman, Resûlullah ona "Sen kimsin?" diye sordu. "Büreyde" cevabı üzerine, "Yâ Ebâ Bekr, içimiz serinledi ve iyi oldu" buyurdu. Sonra, "Kimlerdensin?" dedi. "Eslem kabîlesindenim" deyince,"Selâmetteyiz. Peki Eslem'in hangi kolundansın?" diye sordular. "Sehm kolundan" cevabını alınca, "Yâ Ebâ Bekr senin nasîbin çıktı" buyurdular. Bu defa da Büreyde sordu: "Ya sen kimsin?" Bunun üzerine, Resulullah Efendimiz, "Allahü teâlânın Resûlü Muhammed'im. Seni Allahü teâlânın bir olduğuna ve benim de O'nun Resûlü olduğuma inanmaya davet ederim." Bunun üzerine Büreyde ve yanındakiler, Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlüh (Ben şehâdet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür) diyerek îmân ettiler. Hazreti Büreyde ve yanındakilerin elinde az miktarda süt vardı. Bunu Resûlullaha takdîm ettiler. Resûlullah efendimiz ve yanındakiler bu sütten içtiler ve onlara hayır duâda bulundular. Büreyde ertesi gün Peygamber efendimize dedi ki: - Yâ Resûlallah yanınızda sancak olmadan Medîne'ye teşrif etmemiz uygun değildir. Daha sonra başındaki sarığı sancak gibi, mızrağın ucuna bağladı. Büreyde hazretleri Medîne-i münevvereye kadar Resûlullahın önlerinde, Livâ-i Muhammedîyi, yanî sancağı taşımıştır. Hz. Büreyde, Resûlullah efendimiz ile beraber birçok savaşa katılmış, Mekke'nin fethinde bulunmuştur. Ayrıca Resûlullahın Hz. Hâlid komutasında Yemen taraflarına gönderdiği orduda da yerini almıştır. Hz. Büreyde Resûlullahın son zamanlarında Hz. Üsâme kumandasında Şam tarafına gönderdiği orduda da sancak taşımıştır. Böylece Resûlullahın sağlığında ilk ve son sancağını taşıyan sahâbi olmuştur.