Hazreti Ömer buyurdu ki: Allah'a itâat eden büyük zâtların sözlerine dikkat edin. Çünkü onlara Allah tarafından gerçekler tecellî eder ve onu konuşurlar. İyilik kolay bir şeydir. Güler yüz ve yumuşak söz bunu temin eder. Şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık göstermeksizin yumuşak ol. Çok gülenin heybeti azalır. Şaka yapan eğlenceye alınır. Bir şeyi çok yapan onunla tanınır. Çok konuşan çok yanılır, hatâya düşer. Böyle kimsenin hayâsı azalır. Hayâsı azalan şüpheli şeylerden az kaçınır. Şüpheli şeylerden az kaçınanın kalbi ölür. Hakkımda hangisinin daha hayırlı olduğunu bilemediğim için darlık (fakirlik) ve bolluk (zenginlik) günlerimin hiçbirine aldırış etmedim... Hazreti Ömer bir defâsında Şam'a gitmişti. Orada giydiği eski elbiselerden dolayı söz edildiğini duyunca; "Biz İslâmiyetle izzet bulduk, izzeti, şerefi başka yerde aramayız" buyurdu. Amellerin efdali, farzları yapıp haramlardan kaçınmak ve Allah katında sâdık niyettir. Hesâba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. Amelleriniz tartılmadan önce tartınız. Yolu bir mezbeleden geçse, orada durur ve: "İşte hırsla sarıldığımız dünyâ" derdi. Âhiret işlerinde zarar etmektense, dünyâya âit işlerde zarar ediniz. Böylesi sizin için daha hayırlıdır. Dul kadınlara, yetimlere sırtında un taşırdı. Bu hâlini gören biri: "Bırakın biz taşıyalım" deyince, Hazreti Ömer; "Ya kıyâmet günü günâhımı kim taşır?" buyururdu. Alay, şaka ve mizah etmekten kaçınınız. Zîrâ insanın şerefini kırar, vakarını azaltır. Ahmakla arkadaşlık etmekten kaçın. Çünkü, ekseriya, sana iyilik yapayım derken zararı dokunur. Tövbe edenlerle oturun, onların kalpleri yumuşak olur. İslâm ordusunun İran'ı fethettiği gece, Hazreti Osman, Hazreti Ömer'in huzûruna girip selâm vermişti. Hazreti Ömer acele mektup yazıyordu. Mektubu yazıp bitirince yanmakta olan lambayı söndürdü. Başka bir lamba yaktıktan sonra onun selâmına cevap verip konuşmaya başladı. Hazreti Osman, lambayı söndürüp, başka bir lamba yakmasının sebebini sorunca; "Söndürdüğüm lâmba, beytülmâlındır. Bana âit değildir. Onu Müslümanların işini görmek için yakmıştım, onların işini görmek için yazdığım mektup bitti. Şimdi seninle şahsî işimiz için konuşuyoruz, bunun için de kendime âit olan lâmbayı yaktım" buyurdu.