Şeytan sekizinci hîle olarak riyâyı tavsiye eder. Herkes görsün de, beğensin, der. Buna cevâb olarak, kendine fayda ve zarar vermek, kimsenin elinde değildir. Başkalarına ise, hiç veremezler. Böyle olan kimselerden birşey beklemek abes olur, bâtıl olur. Fayda ve zarar veren ancak Allahü teâlâdır. Yalnız onun görmesi, bana yetişir, demelidir. Dokuzuncu hîle olarak, ibâdetlere mâni' olamıyacağını anlayınca, insana ucb, yani ibâdetlerini beğenmek vesvesesi verir. Senin gibi akıllı, uyanık kimse var mı? Bu zamanda, herkes gaflet uykusunda iken, sen ibâdet yapıyorsun, der. Buna karşılık, bu akıl ve intibâh benden değildir. Rabbimin ihsânıdır. Onun ihsânı olmasa, ibâdet yapamam demelidir. Şeytan hîlelerinin onuncusu olarak, ibâdet yapmak ezelde takdîr edilmiş ise, mümkin olur. Allahü teâlânın takdîri değişmez. İbâdet yapmakta ve terk etmekte insanlar mecbûr olmaktadır, der. Şeytanın bu sözü bir evvelkinin aynıdır. Ezelde sa'îd denilenlere ibâdet yapmak nasîb olur. Şakî denilenlerin de terk etmeleri lâzım olur. Şeytanın bu hîlesine karşı, herşeyi ve insanların iyi, kötü her işini Allahü teâlâ yaratıyor ise de, insanlara ve hayvanlara (irâde-i cüz'iyye) vermiştir. İrâde-i cüz'iyye insandan meydâna gelir. Fakat, insan bunu yarattı denilemez. Çünkü irâde hâriçte mevcûd birşey değildir. İnsanın kalbinde hâsıl olmaktadır. Hâriçte mevcûd olan şeyin meydâna gelmesine (Halk etmek), yaratmak denir. Allahü teâlânın (İrâde-i külliye)si ise hâriçte vücûdu var olan bir kuvvettir. Allahü teâlâ, insanın ihtiyârî hareketini yaratmak için, insanın irâdesini sebep kılmıştır. Bu şart olmasa da yaratır. Fakat bu şart ile, bu sebep ile yaratması âdetidir. Peygamberlerinde ve evliyâsında bu âdetini bozarak sebepsiz de yarattığı çok görülmüştür. Buna (Mucize ve Kerâmet) denir. İnsanların işleri yalnız irâde-i cüz'iyye ile meydâna gelmez. Yani insanın her istediği vücûda gelmez. Yalnız Allahü teâlânın irâdesi ile de yaratmak âdeti değildir. Bunun için, insanlar işlerinde mecbûr değildirler. İnsan irâde eder. Hareket etmesini ister, kudretini kullanır, Allahü teâlâ da, irâde ederse, iş meydâna gelir. Şeytan, "İnsan, Allahü teâlâ isterse ibâdet yapar, istemezse yapmaz. O hâlde insan, işleri yapıp yapmamakta cebr olunmaktadır. İnsan çalışsa da, çalışmasa da, ezeldeki kazâ ve kader hâsıl olacaktır" diyerek aldatmaktadır.