"Şimdi gemin tamam oldu"
Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: Nûh aleyhisselâm, kavminden, haddinden ziyâde eziyet ve müşkilât çekip, Müslüman olmalarından ümîdini kesip, dua edip, [Nûh sûresi 26'ncı âyet-i kerîmesinde meâlen buyurulduğu gibi], "Yâ Rabbî! Yeryüzünde dolaşan hiçbir kâfiri bırakma" dedi. Allahü teâlâ duasını kabûl etti. Cebrâîl aleyhisselâm gelip, tûfanın nasıl olacağını ve nasıl gemi yapacağını söyledi. Nûh aleyhisselâma marangozluğu talîm ettitirdi ve dedi ki: Allahü teâlâ buyurdu ki; bir gemi yapacaksın. Nûh aleyhisselâm dedi ki; nasıl yapmam lâzım? Cebrâîl aleyhisselâm dedi ki: Her bir Peygamber adına birer tahta yont! Nûh aleyhisselâm buyurdu ki: Yâ Cebrâîl! Ben bütün Peygamberlerin adlarını bilmem. Cebrâîl aleyhisselâm dedi ki: Allahü teâlâ, senin tahta yontmanı emir buyurur. Cümle eşyânın hâlıkı olarak, ben onların adlarını halk edip, tahtalar üzerinde zuhûra getiririm buyurur. İlk tahtayı kesip, yonttu. Âdem aleyhisselamın ismi o tahta üzerinde meydana geldi. Bir tahta dahâ yonttu. Şis [Şît] aleyhisselâmın ismi meydana geldi. Üçüncü tahtada İdrîs aleyhisselâmın ismi, dördüncü tahtada Nûh aleyhisselâmın ismi meydana geldi. Böylece her bir tahta üzerinde bir Peygamberin İsm-i şerîfi meydana geldi. Son tahtayı tıraş ettiğinde Muhammed Mustafâ Efendimizin İsm-i şerîfi zuhûra geldi. Sonra aynı miktar çivi yaptı. Her çivi üzerinde bu tertîb ile, bir Peygamberin ism-i şerîfinin yazılmış olduğunu gördü. Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve dedi ki: Allahü teâlâ buyurur; tahtaları terkîb edip, çivileri muhkem et! Tamamını yerleştirdi. Tamam olmadı. Dört tahtalık yer eksikti. Cebrâîl aleyhisselâm gelip, dedi ki: Yâ Nûh! Muhammed Mustafâ hâtem-ün-nebiyyindir. Onun dört yâri vardır. Birincisi Ebû Bekir, ikincisi Ömer, üçüncüsü Osmân, dördüncüsü Ali'dir. Allahü teâlâ buyurur ki: Bu dört tahtayı da Çihâr yâr adına yont ki, senin gemin tamam olsun. Nûh aleyhisselâm dört tahta dahâ yontup, terkîb ettiğinde, o gemi tamam oldu. Cebrâîl aleyhisselâm "Şimdi senin gemin tamam oldu" buyurdu. Sonra Yâ Nûh! Mustafâ adı ve Ebû Bekir, Ömer, Osmân ve Ali adı yazılmış olmayınca, su tûfanından sana kurtuluş olmaz, diye bildirildi. Ey mü'min! Muhammed Mustafâ Efendimizin muhabbeti ve Çihâr yâr-i güzînin muhabbeti senin kalbinde olmayınca, Cehennem ateşinden kurtulamazsın. Ebedî Cennet'e erişmezsin.