Mekke'de kendisini koruyacak kimsesi bulunmayan Hazreti Habbâb'a, müşrikler akıl almaz işkenceler yaparlardı. Habbâb bin Eret anlatır: - Müşriklerin, en ağır işkencelerine uğramış bulunuyorduk. Resûlullah efendimizin yanına gittik. Efendimiz, Kâbe'nin gölgesinde, mübârek kaftanını yastık edinerek ona dayanmıştı. Müşriklerden çektiklerimizi kendisine arz edip dedik ki: - Yâ Resûlallah! Yüce Allaha, bizim için duâ et! Bizim için, Allahtan, yardım dile! Yâ Resûlallah, dînimizden döndürmelerinden korktuğumuz şu kavme karşı, bizim için, yüce Allahtan yardım diler misiniz? Bizim için, Allaha duâ eder misiniz? Resûlullah efendimizin, hemen yüzünün rengi değişti. Yüzü, al al olduğu hâlde doğrulup oturdu. Buyurdu ki: "Vallahi sizden öncekiler içindeki müminlerden bir kimse, yakalanır, kendisi için yerde bir çukur kazılır, o kimse, o çukura, dizlerine kadar gömülür, sonra bir testere getirilip, başının üzerine konulup biçilerek ikiye bölünürdü de, bu işkence, onu, dîninden dördüremezdi! Yâhut, onun kemiğinin üzerinden eti ve siniri, demir taraklarla taranır, kazınırdı da, yine bu işkence, kendisini dîninden döndüremezdi! Allahdan korkunuz! Hiç şüphesiz, Allahü teâlâ, sizin için fetih ihsân edecektir! Vallahi, yüce Allah bu işi, muhakkak tamamlayacak, bu iş, muhakkak tamamlanacak! Bu işin hükmü, muhakkak yerine getirilecektir! Hattâ hayvanına binmiş bir kimse, San'a'dan çıkıp Hadramût'a kadar gidecek de, yüce Allahdan başka, bir şeyden korkmayacak! Ancak, koyunları varsa, onlar hakkında kurt saldırmasından endîşe duyacaktır. Fakat siz, acele ediyorsunuzdur!" Bundan sonra, Resûlullah efendimiz sırtlarımızı okşadı ve duâ buyurdular. Resûlullahın rûhlara gıda ve şifâ olan bu lâtif, güzel sözleri, acılarımızı dindiriverdi... Hz. Habbâb'ın, azgın müşriklerden Âs bin Vâil'den epeyce alacağı vardı. Onu istemek için yanına gitti. Âs bin Vâil, Hz. Habbâb'a dedi ki: - Muhammed'i inkâr etmedikçe, sana alacağını vermem. Hz. Habbâb da ona şöyle buyurdu: - Vallahi ben ölünceye kadar, öldükten sonra kabrimden kalkınca da aslâ Peygamberimi ret ve inkâr edemem. Her şeyden vazgeçerim de, yine bu inkârı yapamam. > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr