"Siz azmış bir milletsiniz!"

A -
A +

Lût aleyhisselâmın insanları doğru yola daveti kendisine ulaştığı zaman, kral; "Onu bana getirin" dedi. Lût aleyhisselâm, kralın yanına vardı. Kral, "Sen kimsin? Seni kim gönderdi ve niçin geldin?" diye sordu. Kralın yanında bulunanlar; "Onun ismi Lût'tur. Kavmini kötülüklerden sakındırmak, Allaha ibâdet etmelerini bildirmek üzere peygamber olarak gönderilmiş olduğunu söylüyor" dediler. Kral bu hususları Hazreti Lût'tan da işitince, kalbine şüphe ve korku düştü. Lût aleyhisselâma," Ben kavmimin içinden bir kişiyim. Rabbinin emir ve yasaklarını onlara anlat. Eğer kabul ederlerse, ben de onlarla beraberim."dedi. Lût aleyhisselâm kralın yanından ayrıldıktan sonra, tekrar kavmini bir olan Allahü teâlâya ibâdet etmeye, isyan ve kötülüklerden sakındırmaya, Allahü teâlânın azabıyla korkutmaya başladı. Doğru yoldan tamamen ayrılmış olan insanlara, yaptıkları işlerin fenalığını ve çirkinliğini anlatıp, kötülüklerini yüzlerine vurdu. Onlara dedi ki: "Bu âlemde sizden önce hiç kimsenin yapmadığı hayâsızlığı mı yapıyorsunuz? Çirkin olduğunu bile bile o kötülüğü yapacak mısınız? Gerçekten siz, cehaletle yaptığınız işin kötü akıbetini düşünmezsiniz. Rabbinizin sizin için yarattığı kadınlarınızı terkedip, erkeklere meyletmekle, muhakkak siz azmış bir milletsiniz!" Hazreti Lût'un bütün bu sözlerine, onlara doğru yolu göstermek için gayretlerine karşılık kavminin cevabı; onu ve ona inananları şehirlerinden kovmaya kalkışmak oldu. Hazreti Lût'u ve ona tâbi olanları Sedum şehrinden çıkararak, kötülüklerine tam bir serbestlik içinde devam etmeye karar verdiler. Hazreti Lût'a varıp, onu yurtlarından çıkarmakla tehdit ederek, "Ey Lût! Eğer sen bizi bu amelimizden nehyetmekten vazgeçmezsen; elbette seni şehrimizden çıkarırız!" dediler. Lût aleyhisselâm, onları, Allahü teâlânın azabı ile korkuttu. Onlar yine aldırış etmediler. Hatta alay edip; "Eğer doğru sözlü isen, Allahü teâlâdan bizim için vaat olunan azabı getir" dediler. Yıllarca bıkıp usanmadan kavmini ıslaha çalışan Lût aleyhisselâm, onların ıslah olacaklarından ümit kesip, şerlerinden Allahü teâlâya sığındı: "Ya Rabbi! Bana ve inananlara, onların kötülüklerinden ve sıkıntılarından kurtuluş ver! Ya Rabbi! Bozguncular kavmi üzerine azap indirerek bana nusret ver!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.