Ehli sünnet İslam büyükleri, Ehl-i Beyti sevmenin her mümine farz olduğunu bildirmişlerdir. Onlara kıymet vermek, saygı göstermek her Müslümanın vazîfesidir. Ehl-i Beyt ile ilgili Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Ehl-i Beytim, yâni evlâdlarım, Nûh aleyhisselâmın gemisi gibidir. Buna binen kurtulur, binmeyen helâk olur." "Benden sonra size iki emanet bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan çıkmazsınız. Birisi, ikincisinden daha büyüktür. Biri Allahü teâlânın kitâbı olan Kur'ân-ı kerîmdir ki, gökten yere kadar uzanmış, sağlam bir iptir. İkincisi, Ehl-i Beytimdir. Bunların ikisi birbirinden ayrılmaz. Bunlara uymayan Benim yolumdan ayrılır." "Sizlere dîn-i İslâmı getirdiğim için, bir karşılık istemiyorum. Yalnız bana yakın olan Ehl-i Beytimi sevmenizi istiyorum." Büyük İslâm âlimi İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: "Babam çok âlim idi. Her zaman Ehl-i Beyti sevmeyi tavsiye ve teşvik buyururdu. Bu sevgi insanın son nefeste imanla gitmesine çok yardım eder, derdi. Vefât edeceklerinde baş ucunda idim. Son anlarında şuurları azaldığında kendilerine bu nasîhatleri hatırlattım ve o sevginin nasıl tesir ettiğini sordum. O hâldeyken bile: 'Ehl-i Beytin sevgisinin deryasında yüzüyorum' buyurdular." Dinimiz "ölçülü" olmayı emredir. Bunun için sevgide ve düşmanlıkta haddi aşmamak, dinimizin dışına çıkmamak lazımdır. Çünkü, bir kimse ne kadar, kötü olursa olsun, ne kadar yanlış işler yaparsın yapsın, açıkça dini inkâr etmedikçe, inanılacak şeylere inandığı müddetçe, Müslümandır, buna kafir denilemez. Yezid, İslâmiyete düşman değildi. Namaz kıldığı İslamiyeti yaymak için cihad ettiği tarihî bir gerçektir. Kerbela'nın sebebi, Yezid'in din düşmanlığından değil, Hz. Hüseyin'in kendisine karşı geldiği için saltanatının tehlikeye gireceği korkusundandı. Babası Hazret Muaviye, Eshab-ı kiramdandı, Resulullahın kayın biraderi ve vahiy katibi idi, Onun zamanında İslamiyet geniş bir coğrafyaya yayıldı. İstanbul'u fethetmeye gelen ordunun başında Yezid vardı ve emrinde Hz. Halid bin Zeyd ve Mesleme gibi büyükler bulunuyordu. Hadis-i şerifte, "Ümmetimden İstanbul'a ilk sefer yapanları Allah mağfiret etti" buyurulmuştur. Yezid'in yaptıklarını hiçbir Müslüman savunmaz. Hiç kimse onu temize çıkartmaya çalışmaz. Fakak ölçüyü de muhafaza eder. Sevgide düşmanlıkta Resulullahın, birinci emaneti olan Kur'an-ı kerimin dışına çıkamaz. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr