Allahü teala, Hazreti Davud'a vahyetti ki: "Ey Davud! Kullarımdan herhangi biri, yaratmış olduklarımı bir yana atıp bana sığınırsa, bu halinden dolayı, yedi kat sema ve içindekiler, yedi kat yer ile içindekiler o kimseye düşman olsalar, yine onun için bir kurtuluş yolu açarım. İzzetime ve celalime yemin ederim ki, bu böyledir. Yine izzetime, celalime ve azametime yemin ederim ki, bir kimse beni bırakıp da, mahlukatımdan herhangi birine gönül bağlarsa, bütün sebep yollarını keserim. Kalbini, hırs ve içinden çıkılmaz meşguliyetlerle doldururum. Ömrü, dünyanın ömrü kadar da olsa, bitirip tüketemeyeceği ümitlerle doldururum. Ey Davud! Kim bana dua eder de duasını kabul etmem? Kapımın, çalana açılmadığını kim gördü? Mahlukatımın arzu ettiklerini ben veririm. Onların her istediği, bende mevcuttur. Bütün ümitlerin yeri benim. Bana âşık olanların kalblerini, yeryüzünde nazargahım kıldım. O kalbleri, bana daha da yanaşsın ve fazla iştiyak (arzu) duysunlar diye, her an nimetlerimi saçıyorum. Bana şükrettikleri ve beni unutup başkalarına meyletmedikleri için böyle yapıyorum. Bir an bile beni unutmasınlar diye onlara hadsiz, hudutsuz bana kavuşma arzusu veriyorum. Onlara ünsiyet (yakınlık) kapılarımı açtım. Bana dua etmeden isteklerini yerine getirdim. İzzetime, celalime yemin ederim ki, onları Firdevs Cenneti'ne koyup cemalimi göstereceğim. Ben onlardan, onlar da benden razı oluncaya kadar iyiliklerimi yağdıracağım. Yeryüzünde olanlara haber gönder. Beni sevenlerin sevgilisiyim. Benimle olmak isteyenlerle beraberim. Bana yakın olmak isteyenlerin can yoldaşıyım. Emirlerime itaat edenlere, muti sıfatımla tecelli ederim. Ben, başkalarına tercih edenleri seçerim." Allahü teala Davud aleyhisselama; "Benim ahlakımla ahlâklan, ahlâkımdan birisi de mutlak suretle sabırlı olmamdır" diye bildirdi. Davud aleyhisselam; "Ya Rabbi! Senin rızan uğrunda musibetlere sabreden kederli bir kimsenin mükâfatı nedir?" diye sorunca, Allahu teala; "Ondan hiç çıkarmayacağım iman kisvesini ona giydirmemdir" buyurdu. Allahü teala, Davud aleyhisselama; "Sabredenlerin yeri Darüsselam Cenneti'dir. Oraya girdikleri vakit, onlara şükretmeleri ilham edilir. Şükür, sözlerin en güzelidir. Onlar şükrettikçe, nimetlerimi artırır ve daha ziyadesini gösteririm" buyurdu.