"Sözünün eri" olduğunu gösterdi

A -
A +

Ebû Zer-i Gıfârî hazretleri dünyaya hiç değer vermezdi. Son derece kanaatkâr, fakîr ve yalnız yaşardı. Peygamber efendimiz bu sebeple ona, "Mesîh-ül-İslâm" lâkabını vermişti. Ebû Zer-i Gıfârî hazretleri, Mekke'nin fethine de kendi kabîlesinin sancağını taşıyarak katılmıştır. Peygamberimize tam bağlanıp, onun sevip, beğendiğini seven, sevmediğini ve beğenmediğini sevmeyen Ebû Zer, Resûlullahın vefâtında da yanında bulunmuştur. Peygamberimizin vefâtından sonra bir köşeye çekilip, son derece mahzûn ve yalnız yaşadı. Ebû Zer-i Gıfârî hazretleri bir gün bir topluluğa şöyle seslendi: - Ey ahâli, sizden biri bir yolculuğa çıkacak olsa, azıksız aslâ çıkmaz, mutlaka bir yol hazırlığı yapar. Yanına yiyecek, içecek, para vs. alır. Dünya hayâtında bir yolculuğa çıkan bir insan, azık almadan çıkmazsa, ya âhiret yolculuğuna çıkacak birisi, azıksız nasıl çıkar? Orada toplanan ahâli sordu: - Bizim âhiret azığımız nedir yâ Ebâ Zer? - Dünyayı iki kısma ayırınız. Birini dünyalık elde etmeye, diğerini de âhiret hazırlığı yapmaya tahsîs ediniz. Üçüncüsü size zararlı olur, fayda vermez. Ebû Zer-i Gıfârî hazretleri, Hz. Osman'ın halîfeliğine kadar Şam'da kaldı. Şam halkına din bilgilerini öğretmekle meşgul oldu. Şüphelilerden ve harâmlardan son derece sakınırdı. Evinde bir günlük nafakasından fazlasını bulundurmaz, hep fakirlere dağıtırdı. Bir defasında Şam vâlisi, tecrübe etmek için, hizmetçisi ile akşam onbin dirhem altın göndermişti. Ebû Zer hazretleri altınları alınca uykusu kaçtı, uyuyamaz hâle geldi. Hemen kalktı ve fakîrlere dağıttı. Yanında tek altın bile saklamadı. Ertesi gün vâlinin hizmetçisi gelip dedi ki: - Aman efendim, dün akşam sana getirdiğim altınlar meğerse başkasına gidecekmiş. Yanlışlıkla sana getirmişim. Mümkünse altınları geri alayım, yoksa vâli benden hesap sorar. Bunun üzerine Ebû Zer-i Gıfârî hazretleri buyurdu ki: - Oğlum, onları fakîrlere dağıttım. Sen vâliden iki-üç gün mühlet iste, ben bu parayı hazırlarım, o zaman iâde ederiz. Vâlinin adamı durumu vâliye anlattı. Vâli, Ebû Zer'in, sözünün eri olduğunu anladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.