Süleyman aleyhisselâm, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerdendir. Dâvud aleyhisselâmın oğludur. Yâkub aleyhisselâmın neslindendir. Kudüs yakınlarındaki Gazze şehrinde doğdu. Çocukluğundan beri bilgili, iyilik ve adaleti seven biri olarak tanınmıştı. On iki yaşındayken babasının yerine geçip, sultan oldu. Daha sonra kendisine, Allahü teâlâ tarafından peygamberliği bildirildi. Dünyaya hâkim olan dört kişiden biridir. Uzun boylu, beyaz tenli, iri vücudlu, nurlu güzel yüzlü, gür saçlı idi. Süleyman aleyhisselâm, daha çocuk iken son derece akıllı, içi dışı güzel ve olgundu. Bu yüzden, babası, büyük işleri onunla müşavere ederdi. Zekâ, anlayış ve firasette, ictihadda, isabette en ileride idi. Çocukluk zamanında, bir çocuk için mümkün olmayan, şaşılacak, hayret edilecek hâlleri ve hareketleri görülmüştü. Buharî'nin, Ebu Hüreyre'den bildirdiği hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: (Vaktiyle iki kadın ve beraberlerinde birer oğlan çocukları vardı. Yolda giderlerken, kurt gelip, bu kadınlardan büyük olanının çocuğunu alıp götürdü. Bunun üzerine büyük kadın, arkadaşı küçük kadına; "Kurt, senin çocuğunu götürdü" dedi. Öbür kadın; "Hayır, senin çocuğunu götürdü" dedi. Nihayet, bu iki kadın, aralarında hükmetmesi için Dâvud'a [aleyhisselâm] müracaat ettiler. Dâvud [aleyhisselâm], çocuğun büyük kadına ait olduğuna hükmetti. Onlar muhakemeden çıkıp, Süleyman'a [aleyhisselâm] gittiler. Dâvud'un [aleyhisselâm] hükmünü ona söylediler. Süleyman [aleyhisselâm] da dedi ki: - Bana bir bıçak getirin. Çocuğu, bu iki kadın arasında paylaştırayım. Hemen küçük kadın; "Aman öyle yapma! Allah sana rahmet eylesin. Çocuk bu kadınındır!" dedi. Bunun üzerine, Süleyman [aleyhisselâm] çocuğun küçük kadına ait olduğuna hükmetti.) Dâvud aleyhisselâm, bu hükmü işitip, oğlunun firaset ve zekâsına hayran kaldı. Dâvud aleyhisselâm, geride kalan çocuğu büyük kadının elinde bulması ve küçük kadının, onun kendi çocuğu olduğuna dair delil getirmekten âciz kalması sebebiyle, çocuğun, büyük kadına ait olduğuna hükmetmiştir.