Puthanenin bekçisi olan Azer, put yapıp satarak geçimini temin ederdi. Yaptığı putları çocuklarına sattırırdı. İbrahim aleyhisselamın da satmasını ister, ona da verirdi. Azer'in oğulları, putları halk arasında överek satarlardı. İbrahim aleyhisselam da, satmak için kendine verilen puta ip bağlayıp; sürükleyerek pazara götürürdü. İnsanların yaptığı bu putların; güçsüz, kudretsiz olduğunu göstermek için, sürükleyerek götürdüğü putun başını suya sokar, alay ederek; "Hadi iç" derdi. Böylece insanlara, bu âciz putlara tapmalarının manasızlığını gösterirdi. Hadis-i şerifte bildirildi ki: (Azer, kıyamet günü, yüzü simsiyah ve toz toprağa batmış bir hâlde iken, İbrahim aleyhisselam ona, "Ben sana dünyada iken benim bildirdiklerime iman et, putlara tapma, demedim mi" deyince, Azer, "İşte bugün sana âsi olmayacağım" diyecek. Fakat iş işten geçmiş olacak, artık affolunmayacak. Bundan sonra Azer, kana bulanmış bir sırtlan suretinde İbrahim aleyhisselama gösterilecek ve ayaklarından tutulup cehenneme atılacaktır.) O zaman insanların putlara tapması; yıldızları ilâh kabul etmeleri ve putları da ilâh kabul ettikleri yıldızlara yaklaşma vasıtası olarak düşünmeleri sebebiyle idi. İbrahim aleyhisselam, Keldânî kavmini bu hususta da uyararak, yıldızlara tapmanın, onları ilâh kabul etmelerinin bâtıl ve yanlış olduğunu, gayet açık bir şekilde, anlayacakları tarzda bildirdi. Bu husus Kur'an-ı kerimde mealen şöyle bildirildi: (Vakta ki, İbrahim [üvey] babası Azer'e; "Sen putları kendine tanrılar mı ediniyorsun? Gerçekten ben, seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum" demişti.) [En'âm 74] İbrahim aleyhisselam kavmine, onların anlayacağı dilden tebliğde bulunurdu. Bu konuda onların tapmış olduğu göklerden, Ay ve Güneş'ten misaller verirdi. Nitekim Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki: (Biz İbrahim'e tevhidde yakîn üzere sabitlerden olması için, göklerin ve yerin melekûtunu öylece gösterdik.) [En'âm 75] Tefsir âlimleri buyurdu ki: Âyet-i kerimedeki göklerin melekûtu; Güneş, Ay ve yıldızlar, arzınki ise; dağlar, ağaçlar ve denizlerdir. Bütün bunlar; Allahü teâlânın büyüklüğünü, her şeye kâdir olduğunu ve âlemleri yoktan var ettiğini gösteren birer işaret ve delildir. ..... Not: Bu köşede yayınlanmakta olan, Peygamberler ile ilgili kıssaların kitap haline getirilip getirilmeyeceği okuyucularımız tarafından sorulmakta. Bu yazılar, Gazetemizin kupon karşılığı bedava vereceği "Peygamberler Tarihi" kitabından derlenmektedir. Abone olup bu kitaplara sahip olan, yayınlanan bu yazıların tamamına kavuşur...