"Taştan daha katıyım!"

A -
A +

Ömer-ül Fârûkun şânı ile alâkalı âyet-i kerîmeler vardır. Bunlardan birisi; meâl-i şerîfi "Ey Resûlüm! Cebrâîl'e düşman olanlara de ki, ona düşmanlığa sebeb yoktur. O, Allahü teâlânın emri ile Kur'ân-ı kerîmi senin kalbine, dahâ önce inen kitaplara muvâfık olarak, mü'minleri hak dîne hidâyet ve Cennet'e gireceklerini müjdelediği hâlde indirdi. Bir kimse Allahü teâlâya, Meleklerine, Peygamberlerine, Cebrâîl'e ve Mikâîle düşman olursa, Allahü teâlâ kâfirlere düşmandır" olan doksanyedi ve doksansekizinci âyet-i kerîmeleridir. Ömer bin Hattâb hazretlerinin bir âdeti var idi. Gidip-geldiği yolu Yahudilerin toplandığı yere uğrardı. Varıp, onların yanına girerdi. Onların sözünü dinlerdi. Onlar ile konuşurdu. Onlar: Yâ Ömer! Biz seni Muhammed'in eshâbının hepsinden çok severiz. Zîrâ onlar gelip-geçerken, bizim üzerimizden geçerler. Bizi rencîde ederler. Sen bizi incitmezsin. Hattâ dersimizi dahî dinlersin. Seni onun için severiz, derler idi. Hazreti Ömer buyurdu ki: Allahü teâlâ hakkı için ki, ben sizin yanınıza dost olmak için gelmem. Size bir şeyler sormamdan maksad, hâşâ ki dînimden şüphem olduğundan değildir. Süâlime sebeb odur ki, şirkinizin, küfrünüzün aslını iyice öğreneyim. Resûlullah Efendimizin şânındaki eserlerini ve burhânlarını ve ni'metlerini, üstünlüklerini sizin kitaplarınızda çok görürüm. Siz bedbahtlığınızdan ve kötü düşünceli olduğunuzdan îmân getirmezsiniz. Dediler ki: Yâ Ömer! Hazreti Muhammed'e devamlı hangi melek gelir. Hazreti Ömer buyurdu: Cebrâîl aleyhisselâm gelir. Dediler; biz Cebrâîl'i sevmeyiz. Muhammed'i bizim sırlamıza muttâli eder. Bir yere gelen azâbı veyâ kıtlığı veyâ yıldırımı Cebrâîl getirir. Mikâîl iyidir ki, sulhu, emniyeti ve bol nimeti getirir. Hazreti Ömer buyurdu: Ey bîçareler! Siz Cebrâîl aleyhisselâmı bilirsiniz ve Muhammed Efendimizi inkâr mı edersiniz. Ben şehâdet ederim o kimseye ki, Hazreti Cebrâîl'i düşman tutar, Allahü teâlânın düşmanı olur. Oradan Resûl-i ekrem Efendimizin huzur-ı şerîflerine geldi. Cebrâîl aleyhisselâm ondan önce gelip, yukarıda bahsedilen âyet-i kerîmeyi getirmişti. Resûlullah Efendimiz, Hazreti Ömer'e okuyup, buyurdu ki: "Yâ Ömer! Senin Rabbin sana muvâfakat etti." Hazreti Ömer şâd olup, Allahü teâlâya şükretti. Buyurdu ki; bundan sonra, kendimi dîn-i İslam üzerine taştan katı buluyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.